Ünlü “İlahi Komedya”nın yazarı olan ünlü şair Alighieri Dante, 1265 yılında Floransa'da soylu bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Şairin gerçek doğum tarihinin çeşitli versiyonları vardır, ancak hiçbirinin gerçekliği kanıtlanmamıştır.
Kendini geliştirmeye, özellikle eski edebiyat ve yabancı dilleri incelemeye çok zaman ayırdı. İlk akıl hocası o zamanın ünlü şairi ve bilim adamı Brunetto Latini'ydi.
Dante, 9 yaşındayken hayattaki ana ilham perisiyle tanışır. Genç hanımın adı Beatrice Portinari onun çağdaşıydı ve yan evde yaşıyordu. Henüz bir çocuk olan şair, duygularının farkında değildi ve aralarındaki bir sonraki buluşma sadece 9 yıl sonra gerçekleşti. O zaman onu sevdiğini anladı ama artık çok geçti, Beatrice evlendi. Ve genç adamın utangaçlığı onun duygularını kabul etmesine izin vermiyordu. Kız hiçbir şeyden şüphelenmedi ve onunla konuşmadığı için Dante'yi tamamen kibirli olarak değerlendirdi. 1290'da sevgilisi öldü, bu şair için ciddi bir darbe oldu. Birkaç yıl sonra ailesinin düşman olduğu parti lideri Donati'nin kızıyla evlendi. Elbette bu ittifak kolaylıklar nedeniyle oluşturuldu. Beatrice hayatının geri kalanında tek aşkı olarak kaldı. “Yeni Hayat” kitabında çok erken yaşta vefat eden kadına olan hislerinden bahsetmişti ve yazara şöhret getiren de bu kitaptı.
1296'da Floransa'nın siyasi yaşamına aktif olarak katılmaya başladı ve 4 yıl sonra Floransa'yı yöneten altı başrahipten oluşan kolejin üyesi oldu. Memleketinden kovulmasının nedeni, 1302'deki aktif siyasi faaliyeti ve hayali bir rüşvet hikayesiydi. Malına el konuldu ve daha sonra ölüm cezasına çarptırıldı.
Bu tür olaylardan sonra şehirleri ve ülkeleri dolaşmak zorunda kaldı. Paris'e vardığında halka açık tartışmalarda konuştu. 1316'da memleketine dönmesine izin verildi, ancak görüşlerinin yanlışlığını kabul etmesi şartıyla. Elbette şairin gururu buna izin vermedi. 1316'dan 1317'ye kadar şehrin lordunun daveti üzerine Ravenna'da yaşadı.
Onu yüzyıllardır yücelten eser sürgün döneminde ortaya çıktı. O anda bile sadece ilham perisini düşünüyordu çünkü Komedi, Beatrice'i yüceltmek için yazılmıştı. İlahi Komedya'nın yardımıyla şöhret kazanmak ve eve dönmek istiyordu ama bu hayalin gerçekleşmesine mahkum değildi. Eserin üçüncü kısmını ölümünden kısa bir süre önce tamamladı.
1321'de Alighieri, bir barış antlaşması imzalamak üzere elçi olarak Venedik'e gitti. Dönüş yolunda sıtmaya yakalanır. Şair 13-14 Eylül gecesi hayatını kaybetti.
Biyografi 2
Dante Alighieri, 1 Haziran 1265 doğumlu, tam adı Durante degli Alighieri olan İtalyan yazar ve düşünürdür. Floransa şehrinde Romalı bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Büyük büyükbabası Haçlı Seferleri'ne gitmiş ve bunlardan birinde kendisi ölmüş, büyükbabası da siyasi nedenlerden dolayı Floransa'dan kovulmuş ancak Dante'nin babası politikacı olmadığı için Floransa'da hiçbir sorunu olmamış.
Dante çok okumuş ve zeki bir adamdı. Doğa bilimleri okudu ve okudu, hatta o zamanın "kafirlerinin" öğretilerini bile okudu. Dante Alighieri'nin kendi eserlerini hangi dönemde yazmaya başladığı bilinmiyor ancak ilk eserinin 1292 yılında yazdığı "Yeni Hayat" olduğu kabul ediliyor. “Yeni Hayat” yazarın bu dönemde biriktirdiği şiir ve düzyazılardan oluşan bir koleksiyondu. Bazı şiir ve düzyazılarda yazarın bir arkadaşına gönderme yapılıyor ancak uzmanlar bu eserin edebiyat tarihindeki ilk otobiyografi olduğunu düşünüyor.
İktidarın iki tarafı olan Papa ve İmparator arasındaki çatışma sırasında Dante, İmparatorun tarafını seçti. İlk başta bu başarılı oldu, ancak kısa süre sonra Papa iktidara geldi ve Dante şehirden kovuldu. Hayatı boyunca bir yerden bir yere taşınarak, hatta Paris'i ziyaret ederek yaşadı. Felsefi eserler 1304'te yazıldı, ancak Dante en popüler eseri İlahi Komedya üzerinde çalışmaya başladığından bunları asla bitirmedi. Bu arada, Dante'nin kendisi bu çalışmaya "Komedi" adını verdi ve "ilahi" kelimesi zaten Giovanni Boccaccio tarafından eklenmişti.
Dante'nin ilk aşkı Beatrice Portinari'ydi. Onu 9 yaşından beri tanıyordu ama 9 yıl sonra evliyken onunla tekrar karşılaştı ve ne kaybettiğini anladı. Ancak Beatrice 24 yaşında öldü ancak nedeni tam olarak bilinmiyor. Doğum sırasında öldüğü versiyonları var ve versiyonları var. Vebadan öldüğünü. Dante daha sonra Gemma Donati ile evlendi. Bu bir çıkar evliliğiydi çünkü aileler farklı siyasi partileri temsil ediyordu ve sürekli anlaşmazlık içindeydi. Bu evlilikten 2 erkek ve bir kız çocuğu dünyaya geldi.
Dante Alighieri, 13-14 Eylül 1921 gecesi sıtmadan öldü. Gömüldü, ancak 1329'da kardinal, Dante'nin son yıllarında yaşadığı Ravenna şehrindeki manastırın rahiplerine yazarın kalıntılarını halka açık olarak yakmalarını emretti, ancak kimse bunu yapmadı. Şu anda bu kilise restore edilerek Dante Alighieri'nin mozolesine dönüştürülmüştür.
Tarihlere göre biyografi ve ilginç gerçekler. En önemlisi.
Durante deli Alighieri (26 Mayıs 1265 - 14 Eylül 1321) dünyaca ünlü İtalyan düşünür, şair, yazar ve ilahiyatçıydı. Dante, yalnızca ünlü "İlahi Komedya"yı yaratan, zamanının muhteşem bir yazarı olarak değil, aynı zamanda eserlerinde istikrarlı edebi ifadeler kullanmaya başlayan ilk kişi olduğu için İtalyan edebiyat dilinin de kurucusu olarak kabul edilir.
Çocukluk
Dante'nin hangi soylu ve aristokrat aileye ait olduğu kesin olarak bilinmiyor, çünkü o döneme ait yalnızca birkaç el yazması hayatta kaldı ve bilim adamları hala yazarın kökenini belirleyemedi. Bilinen tek gerçek, Alighieri'nin atalarının büyük olasılıkla Floransa'nın kurucuları olduğudur. Günümüze ulaşan el yazmalarında Dante'nin şövalye unvanını alan ve Conrad III'ün haçlı seferine katılan büyük büyükbabası Cacciagvide'den bahsediliyor.
Müslümanlara karşı yapılan savaşlardan birinde öldü ve ölümünden sonra aristokratlar arasında yer aldı. Kacciagvida'nın kişisel hayatı da çok az biliniyor. Bilim adamlarına göre, "Alighieri" soyadı tam olarak Lombard aristokratlarından oluşan bir aileye ait olan karısından alınmıştı. Başlangıçta soyadı "Aldighieri" biçimindeydi, ancak daha sonra büyük olasılıkla telaffuz zorluğu nedeniyle "Alighieri"ye dönüştürüldü.
Durante'nin kesin doğum tarihi de bilinmiyor. Boccaccio'ya göre büyük yazar ve düşünür 13-14 Mayıs gecesi doğdu. Bununla birlikte, Alighieri'nin kendisi hiçbir zaman kesin doğum tarihini belirtmedi, ancak yalnızca gelişigüzel bir şekilde doğumda İkizler burcunda olduğunu belirtti. Bu nedenle yalnızca çocuğa doğumda verilen isim doğrudur - Durante.
Çocukluğundan itibaren çocuğa gerekli her şey ebeveynleri tarafından öğretildi. Beş yaşındayken, Dante'ye sadece okuma ve yazmayı değil, aynı zamanda bir dizi kesin bilimi de öğretmeye başlayan özel bir öğretmen - Brunetto Latini - işe alındı. Durante, evde eğitimin yanı sıra büyük olasılıkla eski okullara gitti ve birkaç öğretmenin deneyimini aynı anda benimsedi. Ancak ne yazık ki çocuğun hangi eğitim kurumuna gittiği ve öğretmeninin kim olduğu da bilinmiyor.
Halka açık bir figür olarak gençlik ve erken kariyer
1286'da Dante ailesinden ayrılarak Bologna'ya gitti ve burada en yakın arkadaşı şair Guido Cavalcati ile küçük bir eve yerleşti. Başlangıçta, Alighieri'nin uzun yıllardır kendisine bakan ve ona bakan aileden nasıl ayrılabildiği bir sır olarak kaldı.
Ancak daha sonra Durante'nin, 1285'te bir arkadaşının kendisinden üniversiteye girmeyi planladığı Bologna'ya taşınmasını istediğine dair notları bulundu. Geleceğin şairi, yoldaşına ayak uydurmak için ayrılışını ailesine bildirmemeye karar verdi ve bir yaz gecesi evden kaybolarak ilk bağımsız yolculuğuna çıktı.
Dante, 1296 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra halk figürü olmaya karar verir. O zamanlar zaten yeterli bağlantıları vardı ve kamuoyuyla birden fazla kez konuşarak belirli eylemler için çağrıda bulundu. Durante'nin birçok arkadaşı, kendisinin böyle bir yeteneği asla tanımamasına rağmen, genç adamın olağanüstü bir hitabet yeteneğine sahip olduğunu ifade etti. Bununla birlikte, Alighieri'nin şiddetli ve inatçı karakteri çoğu zaman konuşmacı ile yerel yetkililer arasında çatışmalara neden oldu ve bu, daha sonra Dante'nin artık geri dönemediği Floransa'dan sürgünde sona erdi.
1300'de Dante Alighieri ön seçildi. Bu andan itibaren kendi yasalarını yazmak da dahil olmak üzere oldukça geniş yetkiler alır. Meraklısı konuyu ciddiye almaya ve Floransa'da uzun yıllardır var olan sistemi "biraz" yeniden düzenlemeye karar verir. Alighieri çeşitli kararnameler ve kanunlar çıkarıyor ve vatandaşlardan aktif olarak şikayetleri toplamaya başlıyor ve bu da doğal olarak yerel yetkililerin gözünden kaçmıyor. Göreve atanmasından birkaç ay sonra, Dante ve çoğunlukla yazarın sadık arkadaşları ve yoldaşlarından oluşan beyaz Guelph'lerden oluşan partisi, utanç verici bir şekilde sınır dışı edildi ve şehre dönmeleri yasaklandı.
Yazma kariyeri
Dante'nin halk lideri ve konuşmacı olarak kariyerine veda etmesinden sonra biyografisindeki en zor ve bunalımlı dönem başlıyor. Sürgünde olan Dante, kendisini yalnızca aşağılanmış hissetmekle kalmıyor, aynı zamanda insanlık için gereksiz hissediyor. Daha önce hafif, havadar ve olumlu olan şiiri, memleketine (ve hatta ailesine) yönelik esaret, nefret ve üzüntünün acı notalarını alıyor.
Bu sırada on dört kanon üzerine "Bayram" adı verilen alegorik bir skolastik yorum ortaya çıktı. İçinde Dante, yalnızca Floransa'daki mevcut hükümet sistemini açıkça eleştirmekle kalmıyor, aynı zamanda yetkililerin aptallığı ve kibiriyle alay ederek halkın tüm sıkıntılarından yetkilileri sorumlu tutuyor. Ancak ne yazık ki "Convivio" - "Ziyafet" İtalyancaya bu şekilde çevrildi - hiçbir zaman tamamlanmadı, çünkü Alighieri bunu aşırı derecede iddialı ve kaba buluyordu. Çalışma 14. bölümde sona eriyor, bundan sonra sadece birkaç satır ve bir eksiltme kalıyor.
Düşünürün en ünlü eseri İlahi Komedya sürgünde yazılmıştır. Boccaccio'ya göre Dante bunu çok uzun bir süre boyunca yarattı, dolayısıyla kesin bir bilgi ve tarihleme yok. Gerçek şu ki, Alighieri o zamanlar daha iyi bir yaşam arayışı içinde sürekli olarak İtalya'yı dolaşmak zorunda kalıyordu. Komedi'nin başlangıcını Bartolomeo della Scala'nın himayesinde Verona'da yarattığı, ardından Bologna'ya taşındığı ve burada kendisi için iyi haberi duyduğu biliniyor: VII. Henry İtalya'ya gidiyordu. Artık hayatının düzeleceğine karar veren Alighieri, memleketine geri döner ve hatta yerel yetkililere kendini göstermeyi başarır ve artık tüm sivil haklarını iade edebileceğini ilan eder. Ancak 1313'te VII.Henry beklenmedik bir şekilde ölür ve yetkililer bu durumdan yararlanarak Durante'nin sürgününü onaylar ve buna sadece şairin değil tüm akrabalarının da anavatanlarına dönmenin ölüm cezasını ekler.
1316'dan beri Dante Alighieri, Ravenna şehrinin lordunun himayesi altındadır. Burada şairin yalnızca "İlahi Komedya" nın yeni şarkılarını yaratmasına ve yaratmasına değil, aynı zamanda halk figürü olarak hareket etmesine de izin verilir (doğal olarak, imzalayanın gözetiminde). Hayat yavaş yavaş iyileşmeye başlar, ancak 1321'de St. Mark Cumhuriyeti ile bir barış anlaşması imzalamak için Venedik büyükelçisi olarak giden Durante ciddi şekilde hastalanır. Ravenna'ya vardığında şairin sıtma hastası olduğu ortaya çıkar ve aynı yılın 13-14 Eylül gecesi aniden ölür.
Kişisel yaşam
1274 yılında, dokuz yaşındayken Dante Alighieri, bir bahçıvanın kızı olan inanılmaz güzel Beatrice Portinari'yi evinin bahçesinde gördü. Gelecek vadeden şair genç güzelliğe o kadar aşık oldu ki ona şiirler bile adadı, ancak tüm bunlar katı bir sır olarak kaldı ve aşıkların buluşması yalnızca dokuz yıl sonra Durante'nin Peatrice'i zaten statüde gördüğünde gerçekleşti. evli bir kadın. Boccacce, incelemelerinde sık sık genç aşıklardan bahseder ve onları zamanlarının Romeo ve Juliet'i olarak adlandırır.
Zaten daha olgun bir yaşta olan Alighieri, siyasi rakibi Gemma Donati'nin kızıyla evlendi. Evliliklerinin kesin tarihi bilinmiyor, bu nedenle bilim adamları çiftin uzun yıllar evlilik içinde yaşadığını söylemeyi düşünmüyorlar. Ancak bilinen, Gemma'nın şaire kendi karısının aksine çok sevdiği üç çocuğunu doğurduğudur (Dante'nin eserlerinde karısından dolaylı olarak bile hiç bahsedilmemiştir).
Dante Alighieri'nin hayatı hakkında günümüze çok az bilgi ulaştı. Biz esas olarak kendisinin yazdığı otobiyografiye odaklanıyoruz.
Yazar 1265 yılının bahar sonlarında doğdu. Memleketi Floransa'ydı. Büyük büyükbabası bir şövalyeydi ve haçlı seferine katılmıştı. Ailesi fakir değildi. Yazarın nerede eğitim aldığına dair bir bilgi yok ancak yoğun bir şekilde kişisel gelişimle meşgul olduğunu biliyoruz. Antik ve ortaçağ yazarlarının ve yabancı dillerin eserlerine özel önem verdi. Yazarın en iyi arkadaşı şair Cavalcanti'ydi.
Şairin dikdörtgen bir yüzü, iri gözleri ve burnu, geniş elmacık kemikleri vardı.
Dokuz yaşındayken oğlan Beatrice adında bir kızla tanıştı. On yıl sonra genç adam ona aşık oldu. Bazı eserlerinin kahramanı oldu.
Şairin sevgilisi erken öldü (24 yaşında) ve bilime daldı. Aynı zamanda sosyal ve politik faaliyetlere de katıldı.
1298'de evlendi. Çiftin üç çocuğu vardı.
Şair memleketinden kovuldu. Karısını ve çocuklarını bıraktı. Paris ve Ravenna'daydı. Şair bu dönemde anısını yaşatacak birçok eser yazmıştır.
Yazar son yıllarını ailesi ve arkadaşlarıyla geçirdi. Yanında oğulları, şairleri vardı. Eşi yanında değildi. Aşktan değil, siyasi hesaplardan, baskı altında bir araya geldiklerini söyleyebiliriz.
Yazar sıtmaya yakalandı ve 1321 sonbaharında öldü. Farklı türlerde yazdı. Eserleri arasında bilimsel incelemeler, lirik ve gazetecilik eserleri bulunmaktadır.
Yazarın eserlerine bakıldığında sınırsız bir hayal gücüne sahip olduğu sonucuna varabiliriz. Bütün eserlerini sevgisiyle doldurdu. Şair imajını idealleştirdi. Dante siyasetle ilgileniyordu, incelemeler yazıyordu.
Ünlü sanatçılar, resimlerini Blake ve Rossetti gibi şairlerin eserlerine dayanarak boyadılar.
Dante Alighieri'nin ana konular hakkında kısa bir biyografisi
Alighieri Dante, 1265 yılının Mayıs ayında Floransa'da doğdu. Doğum adı Durante'ydi. Ailesi eski soylu bir aileye mensuptu. Çocuğun büyük büyükbabası bir şövalyeydi ve çok sayıda haçlı seferine katılmıştı. Babası avukat olarak çalıştı ve çok erken öldü.
Çocuk normal bir okulda okudu, ancak Dante burada alınan bilgi miktarından memnun değildi. Bilgi rezervlerini sürekli olarak bağımsız olarak yeniledi. Edebiyata, şiire, müziğe, sanata, resme çok meraklıydı.
Brunetto Latini genç şairin ilk akıl hocasıdır. Dante, onun liderliğinde edebiyat alanında geniş bilgi sahibi oldu. 9 yaşındayken çocuğun hayatında tüm çalışmalarını etkileyen önemli bir olay meydana geldi. Tatildeyken kendi yaşındaki bir kıza dikkat çekti ve aşkını şiirsel dizelerle ilan etti.
“Yeni Bir Hayat” kitabı tamamen genç aşkı Beatrice Portinari'ye ithaf edilmiştir. Bu koleksiyon ona şöhret getirdi. Ancak ilhamının ölümü, Dante'yi kendisini çeşitli bilimlerin incelenmesine tamamen kaptırmaya itti. Genç Alighieri felsefeye, astronomiye, teolojiye, retoriğe ilgi duydu ve zamanının en eğitimli insanlarından biri oldu. Bologna Üniversitesi'nde okudu. İlk şiirlerinde ünlü İtalyan şair Gvittone d'Arezzo'nun eserlerini taklit eder. Ancak daha sonra bir arkadaşıyla birlikte kendi şiir okulunu kurdu ve ona "yeni tatlı üslup okulu" adını verdi.
1295-1266'da Dante siyasette aktifti. 1298'de Gemma Donatti ile evlendi. Bu dönemde genç adam sıklıkla onur pozisyonlarına aday gösterildi. Diplomatik görevler verildi. Böylesine aktif bir siyasi yaşam onu Floransa'dan kovmaya hizmet etti. Bu andan itibaren şehirlerde dolaşır.
Farklı şehir ve ülkelere yaptığı seyahatler sırasında çeşitli tartışmalara katılıyor. Dante, görüşlerinin yanlışlığını açıkça beyan etmesi şartıyla birkaç kez af ilan edildi. Ancak şair, konumunda ve inançlarında kararlı bir şekilde durdu. Sürgündeyken başyapıtı İlahi Komedya'yı yarattı. İlk bölüm olan “Cehennem”, 1307 yılında başlayıp, devamı olan “Araf”ı yazar ve son bölüm olan “Cennet”i ölümünden kısa bir süre önce bitirir. Dante, onun yardımıyla ünlü olmayı ve memleketine zaferle dönmeyi hayal ediyordu. Ancak ne yazık ki bu gerçekleşmedi. Ayrıca diğer edebi eserlerini de yaratır. Dante'nin çok sayıda sonesi ve şiiri dünyaya yayılıyor. Ayrıca “Bayram” adlı risalesini de İtalyanca olarak yazar.
1316'da Ravenna'ya yerleşmeye karar verdi. Hayatının geri kalan tüm yıllarını burada benzer düşünen insanlarla birlikte geçiriyor. Kendisini barındıran şehrin huzuru için, yöneticileri meselenin barışçıl çözümüne ikna etmek için Venedik'e gider. Bu hastalık sırasında Alighieri Dante'ye sıtmaya yakalanır ve bu da şairin ölümüne neden olur.
Eylül 1321'de Dante vefat etti ve arkasında büyük bir edebi ve felsefi miras bıraktı. Çalışmaları Avrupa kültürünün ve İtalyan edebiyatının gelişimini etkiledi.
Hayattan ilginç gerçekler ve tarihler
DANTE Alighieri (Dante Alighieri) (1265-1321), İtalyan şair, İtalyan edebiyat dilinin yaratıcısı. Gençliğinde Dolce Style Nuovo okuluna katıldı (Beatrice'i öven soneler, otobiyografik hikaye “Yeni Hayat”, 1292-93, baskı 1576); felsefi ve politik incelemeler ("Bayram", tamamlanmadı; "Ulusal Konuşma Üzerine", 1304-07, baskı 1529), "Mektup" (1304-16). Dante'nin çalışmalarının zirvesi, 3 bölümden ("Cehennem", "Araf", "Cennet") ve 100 şarkıdan oluşan "İlahi Komedya" şiiridir (1307-21, baskı 1472), Orta Çağ'ın şiirsel bir ansiklopedisi. Avrupa kültürünün gelişmesinde büyük etkisi oldu.
DANTE Alighieri(Mayıs veya Haziran 1265, Floransa - 14 Eylül 1321, Ravenna), İtalyan şair, dünya edebiyatının en büyük dehalarından biri.
Biyografi
Dante'nin ailesi Floransa'nın şehirli soylularına mensuptu. Şairin büyükbabası, Alighieri (başka bir sesli harfle Alagieri) soyadını taşıyan ilk kişiydi. Dante bir belediye okulunda eğitim gördü, ardından muhtemelen Bologna Üniversitesi'nde okudu (daha az güvenilir bilgilere göre, sürgün döneminde Paris Üniversitesi'ne de gitti). Floransa'nın siyasi yaşamında aktif rol aldı; 15 Haziran'dan 15 Ağustos 1300'e kadar hükümetin bir üyesiydi (önceki pozisyona seçildi), görevi yerine getirirken Beyaz ve Siyah Guelph'lerin partileri arasındaki mücadelenin şiddetlenmesini önlemeye çalışıyordu ( bkz. Guelfolar ve Ghibellines). Floransa'da silahlı bir darbe ve Kara Guelph'lerin iktidara gelmesinin ardından 27 Ocak 1302'de sürgüne mahkum edildi ve sivil haklarından mahrum bırakıldı; 10 Mart'ta para cezasını ödemediği için idam cezasına çarptırıldı. Dante'nin sürgününün ilk yılları, galip gelen partiye karşı silahlı ve diplomatik mücadeleye katılan Beyaz Guelph'lerin liderleri arasında geçer. Siyasi biyografisindeki son bölüm, İtalya'da sivil barışı tesis etme çabalarına bir dizi kamuya açık mesajla ve "Monarşi" incelemesiyle ideolojik destek verdiği İmparator VII. Henry'nin (1310-13) İtalya seferi ile ilişkilidir. Dante asla Floransa'ya dönmedi; Verona'da Can Grande della Scala'nın sarayında birkaç yıl geçirdi ve hayatının son yıllarında Ravenna hükümdarı Guido da Polenta'nın misafirperverliğinden keyif aldı. Sıtmadan öldü.
Şarkı sözleri
Dante'nin lirik şiirlerinin büyük kısmı 80-90'larda yaratıldı. 13. yüzyıl; yeni yüzyılın başlamasıyla birlikte küçük şiirsel formlar yavaş yavaş eserlerinden kayboldu. Dante, işe o dönemde İtalya'nın en etkili lirik şairi Guittone d'Arezzo'yu taklit ederek başladı, ancak kısa süre sonra şiirselliğini değiştirdi ve eski arkadaşı Guido Cavalcanti ile birlikte, Dante'nin kendisinin okul adını verdiği özel bir şiir okulunun kurucusu oldu. "tatlı yeni tarz" ("Dolce tarzı nuovo") ) Ana ayırt edici özelliği, aşkın aşırı manevileştirilmesidir, biyografik ve şiirsel yorumlar sunan Dante, sevdiği Beatrice Portinari'ye ithaf edilen şiirleri "Yeni Hayat" adlı bir kitapta topladı. (c. 1293-95): ilki çocuklukta, ikincisi gençlikte, aşkın başlangıcını, Beatrice'in babasının ölümünü, Beatrice'in ölümünü, yeni aşkın cazibesini ve bunun üstesinden gelmeyi ifade eden iki buluşma. biyografi, kahramanın başına gelen duygunun anlamına giderek daha fazla hakim olmaya yol açan bir dizi zihinsel durum olarak ortaya çıkar: içinde. Sonuç olarak, aşk duygusu, dini ibadetin özelliklerini ve işaretlerini kazanır.
"Yeni Hayat"a ek olarak, Dante'nin yaklaşık elli şiiri daha bize ulaştı: "tatlı yeni üslup" tarzında şiirler (ancak her zaman Beatrice'e hitap etmiyor); "taş" (alıcının adı olan Donna Pietra'dan sonra) olarak bilinen ve aşırı duygusallık ile karakterize edilen bir aşk döngüsü; komik şiir (Forese Donati ile atfedilmesi şüpheli olan "Çiçek" şiiri ile şiirsel bir tartışma); bir grup doktrinsel şiir (asalet, cömertlik, adalet vb. temalarına adanmış).
İncelemeler
Felsefi içerikli şiirler, popüler dilde bilimsel düzyazı yaratmaya yönelik ilk İtalyan deneylerinden birini temsil eden ve aynı zamanda bunun gerekçesini temsil eden, tamamlanmamış inceleme "Sempozyum"da (c. 1304-07) yorum konusu haline geldi. girişim - halk dilinin savunulmasıyla birlikte bir tür eğitim programı. Aynı yıllarda yazılan, tamamlanmamış Latince inceleme "Popüler Belagat Üzerine"de, İtalyan dili için bir özüre, içindeki edebiyat teorisi ve tarihi eşlik ediyor - her ikisi de mutlak yenilikler. Latince "Monarşi" incelemesinde (c. 1312-13), Dante (yine ilk kez) manevi ve dünyevi gücün ayrılması ilkesini ilan eder ve ikincisinin tam egemenliğinde ısrar eder.
"İlahi Komedya"
Dante sürgün yıllarında "İlahi Komedya" şiiri üzerinde çalışmaya başladı ve ölümünden kısa bir süre önce tamamladı. 14.233 ayet içeren terzalar halinde yazılmış olup, üç bölüme (veya kantolara) ve yüz kantoya bölünmüştür (her kantoda otuz üç kanto vardır ve bir kanto daha tüm şiirin giriş kısmıdır). Ortaçağ şiirinin geliştirdiği türlerin sınıflandırılmasından yola çıkan yazar tarafından komedi olarak adlandırıldı. "İlahi" tanımı ona torunları tarafından verildi. Şiir, Dante'nin ölüler krallığındaki yolculuğunu anlatır: Yaşamı boyunca öbür dünyayı görme hakkı, onu felsefi ve ahlaki hatalardan kurtaran ve ona belli bir yüksek görev veren özel bir iyiliktir. “Karanlık ormanda” kaybolan Dante (bu, doğrudan adlandırılmasa da, yazarın kendisinin spesifik günahını ve aynı zamanda tarihinde kritik bir an yaşayan tüm insanlığın günahlarını sembolize eder) yardıma gelir. Romalı şair Virgil'in (ilahi vahiyden habersiz insan aklını simgeleyen) ve onu ölümden sonraki ilk iki krallığa, intikam krallığına ve kurtuluş krallığına yönlendirir. Cehennem, dünyanın merkezinde biten huni şeklinde bir deliktir; her birinde özel bir günahkar kategorisi (yalnızca ilk dairenin sakinleri - vaftiz edilmemiş bebeklerin ruhları) üzerinde infaz gerçekleştirilen dokuz daireye bölünmüştür. ve salih putperestler azaptan kurtulurlar). Dante'nin tanıştığı ve onunla sohbete girdiği ruhlar arasında, ona kişisel olarak tanıdık olanlar ve herkesin tanıdığı başkaları da var - antik tarihin karakterleri, mitler veya modern zamanların kahramanları. İlahi Komedya'da bunlar, günahlarının doğrudan ve düz tasvirlerine dönüştürülmez; mahkum edildikleri kötülüğü insan özleriyle birleştirmek zordur, bazen asaletten ve ruhun büyüklüğünden yoksun değildir (bu türün en ünlü bölümleri arasında Paolo ve Francesca ile şehvetliler çemberinde, Farinata degli Uberti ile yapılan toplantılar vardır) sapkınların çemberinde, Brunetto Latini tecavüzcülerin çemberinde, Ulysses aldatıcıların çemberinde, Ugolino hainlerin çemberinde). Araf, ıssız, okyanus işgali altındaki güney yarımkürenin merkezinde devasa bir dağdır; çıkıntılarla yedi daireye bölünmüştür; burada ölülerin ruhları gurur, kıskançlık, öfke, umutsuzluk, cimrilik ve israf günahlarını kefaret eder. oburluk ve şehvet. Her daireden sonra, kapı bekçisi meleğin yazdığı yedi günah işaretinden biri Dante'nin (ve Araf'taki ruhlardan herhangi birinin) alnından silinir - Komedi'nin bu bölümünde, diğerlerinden daha keskin bir şekilde, Dante'nin yolunun onun için sadece eğitici değil, aynı zamanda kurtarıcı olduğu da hissediliyor. Dağın zirvesinde, dünyevi cennette Dante, (ilahi vahyi simgeleyen) Beatrice ile tanışır ve Virgil'den ayrılır; burada Dante kişisel suçluluğunun tamamen farkına varır ve bundan tamamen aklanır. Beatrice ile birlikte cennete yükselir, dünyayı çevreleyen sekiz göğün her birinde (yedi gezegen ve sekizinci yıldızlı), kutlu ruhların belirli bir kategorisiyle tanışır ve inanç ve bilgide güçlenir. Dokuzuncuda, Prime Mover'ın cenneti ve Empyrean'da, Beatrice'in yerini St. Bernard, teslis ve enkarnasyonun sırlarına inisiyasyonla ödüllendirildi. Şiirin her iki planı da nihayet birleşiyor; birinde insanın hakikate ve iyiliğe giden yolu günahın, umutsuzluğun ve şüphenin uçurumundan geçerek sunuluyor, diğerinde ise son sınıra yaklaşan ve açılan tarihin yolu. yeni bir döneme doğru. Ve ortaçağ kültürünün bir tür sentezi olan İlahi Komedya'nın kendisi de onun son eseri olarak ortaya çıkıyor.
Şairin kısa biyografisi, yaşamın ve çalışmanın temel gerçekleri:
DANTE ALIGHIERI (1265-1321)
Erken Rönesans'ın büyük İtalyan şairi Dante Alighieri, 1265 yılının Mayıs ayının ortalarında Floransa'da doğdu. Dante'nin ebeveynleri yerli Floransalıydı ve fakir ve pek asil olmayan bir feodal aileye mensuptu.
Arşivlerde saklanan belgelerden Alighierilerin Floransa ve çevresinde ev ve arsa sahibi olduğu ve orta gelirli bir aile olarak kabul edildiği biliniyor.
Dante'nin muhtemelen bir avukat olan babası Alighiero Alighieri, tefeciliği küçümsemedi ve Floransa geleneklerine göre faizle para verdi. İki kez evlendi. Dante'nin annesi, şair henüz çocukken öldü. Adı Bella'ydı, tam adı Isabella'ydı. Dante'nin babası 1283'ten önce öldü.
On sekiz yaşındayken Dante ailenin en büyüğü oldu. İki kız kardeşi vardı - birinin adı Tana (tam adı Gaetana), ikincisinin adı tarih tarafından korunmadı. Daha sonra Boccaccio, Andrea'dan gelen ve Alighieri ailesi hakkında değerli bilgiler yazan ikinci kız kardeşi Andrea di Poggio'dan Dante'nin yeğeniyle tanıştı. Dante'nin ayrıca Francesco adında küçük bir erkek kardeşi vardı; o da 1302'de Floransa'dan kovuldu, ancak daha sonra geri döndü ve hatta Dante'ye maddi olarak yardım etti.
Dante'nin hayatı ve çalışmaları büyük ölçüde memleketindeki siyasi durum tarafından belirlendiğinden, 13. yüzyılda İtalya'da olup bitenlerden kısaca bahsetmek gerekiyor.
Ülke, şehir komünleri de dahil olmak üzere birçok feodal devlete bölünmüştü. Papa, Kutsal Roma İmparatoru (imparatorluk esas olarak Alman topraklarını içeriyordu) ve Fransız kralı, onlar üzerinde üstün güç için savaştı. Bu mücadele sırasında İtalya nüfusu siyasi partilere bölündü. Guelph'ler papanın gücünü, Ghibelline'ler ise imparatorun gücünü destekliyordu. Şehrin yaşamında belirleyici bir rol oynayan Floransalı tüccarlar, esas olarak Katolik Fransa ile ticaret yapıyordu ve Floransa'nın ana bankacı aileleri onunla ilişkiliydi. Ticaret Floransa'sı Guelphic'ti, aksi takdirde papa tarafından aforoz edilme riskiyle karşı karşıya kalınabilir ve Fransa ile bağları kaybedilebilirdi. Guelph partisi, diğer şeylerin yanı sıra, Floransa'nın papadan bağımsızlığını savunan beyaz Guelph'ler ve papalık gücünün destekçileri olan siyah Guelph'ler olarak ikiye bölündü. Dante'nin ailesi geleneksel olarak Guelph partisine aitti ve Dante'nin kendisi de sonunda beyaz bir Guelph oldu.
Dante'nin, şiirde yeni "tatlı tarzın" kurucusu yerel şair Guido Guinizelli'nin çalışmalarıyla tanıştığı Bologna'daki hukuk fakültesinde okuduğuna inanılıyor. Dante'nin dehası büyük ölçüde Guinicelli'nin etkisiyle şekillendi.
Dante ve Beatrice. İlk toplantı
Şairin gençlik yıllarını onun manzum ve mensur otobiyografik hikâyesi “Yeni Hayat”tan öğrenebilirsiniz. Burada genç şair Beatrice'e olan aşkının hikayesini anlattı. Boccaccio'ya göre Beatrice, zengin ve saygın bir vatandaş olan Folco Portinari'nin (1289'da öldü) kızıydı ve daha sonra Floransalı bankacıların nüfuzlu bir ailesinden Simone de'Bardi'nin karısı oldu. Dante kızı ilk kez kendisi dokuz yaşındayken, kız ise sekiz yaşındayken gördü. Ortaçağ İtalya'sında, on iki yaşında bir kız ile on üç yaşında bir erkek çocuğunun evliliği her şeyin yolunda olduğu zamanlarda, tanışmalarının yaşı ergenlik zamanlaması ile oldukça tutarlıydı. (Dante'nin eserinde 9 sayısının Beatrice'in sembolü haline gelmesi ilginçtir. 9 sayısı onun eserinde her ortaya çıktığında metinde gizli bir anlam aramak gerekir.) Şairin derinlerde saklı aşkı yalnızca nadir rastlantılarla beslendi. toplantılar, sevgilisinin kısa bakışları, üstünkörü selamı. Haziran 1290'da Beatrice öldü. Yirmi dört yaşındaydı.
"Yeni Hayat" Dante'nin adını yüceltti. Bu kitap, dünya edebiyatında ilk kez içtenlikle, saygıyla ve ilhamla yaşayan insan kalbinin büyük aşkını ve büyük acısını anlatan ilk lirik itiraf oldu.
Beatrice'in ölümünden kısa bir süre sonra Dante, Donati'nin nüfuzlu ailesinden Gemma ile evlendi. Evlilik, ebeveynler arasında 1277 gibi erken bir tarihte ayarlandı. Şairin kendisi eserlerinde Gemma'dan hiç bahsetmemiştir. Sadece karısının ailesinin, Dante'nin en büyük düşmanları olan Kara Guelph'lerin partisine ait olduğunu biliyoruz. Bu evlilikten şairin Pietro, Jacopo ve muhtemelen John'un (ikincisinin adı belgelerde yalnızca bir kez - 1308'de geçiyor) oğulları ve daha sonra San Stefano degli Oli'nin Ravenna manastırında rahibe olan bir kızı Antonia vardı. Beatrice adı altında.
Şairin memleketi Floransa'dan kovulması, Dante'nin kaderinde ve sonraki çalışmalarında belirleyici bir rol oynadı. Dante'nin sempatisi beyaz Guelph'lerin yanındaydı ve 1295'ten 1301'e kadar şair şehrin siyasi yaşamında aktif rol aldı, hatta Floransalıların komşu Ghibelline şehirlerine karşı askeri kampanyalarına katıldı. Dante yönetimindeki Floransa'nın siyah Guelph'leri Donati ailesi tarafından yönetiliyordu, beyaz Guelph'ler ise Cerchi bankacıları tarafından yönetiliyordu.
5 Kasım 1301'de, Fransız kralı IV. Philip'in kardeşi Valois'li Charles ve Papa Boniface VIII'in ordusunun aktif desteğiyle, Floransa'daki iktidar siyah Guelph'ler tarafından ele geçirildi ve beyaz Guelph'ler idam edildi. ve sürgüne gönderildi. Dante bu aralar şehirde değildi ve 1302 yılının Ocak ayında yolda gıyaben sürgün cezasını öğrendi. Şairin karısının Donati ailesinden olması nedeniyle Dante'nin mallarının çoğu kendisine ve çocuklarına gitti, yani şairin ailesinde kaldı, ancak daha sonra Dante'nin davası revize edildi - “ateşle yakma” cezasına çarptırıldı. ölene kadar." Dante asla Floransa'ya dönmedi.
Dante, sürgünün ilk yıllarında, Floransa yakınlarında, o zamanlar Floransa'dan kovulan Ghibellinlerin sığınağı olan Arezzo şehrine sığındı. Ghibelline göçmenleri Floransa'ya askeri bir istila hazırlıyorlardı ve Dante'yi müdahalenin hazırlanmasına dahil etmeye çalıştılar. Beyaz bir Guelph olan Dante, siyasi sloganların benzerliği nedeniyle Ghibelline'lere yaklaştırıldı. Ancak şair çok geçmeden Ghibelline göçünün yalnızca hırs ve intikam susuzluğuyla dolu siyasi maceracıların bir araya geldiği bir toplantı olduğunu fark etti. Dante onlardan koptu, artık iç çekişmeleri reddedip “kendi partisi” oldu.
Şair Verona'ya yerleşti, ancak yerel yetkililerle tartıştığı için İtalyan şehirlerinde dolaşmak zorunda kaldı. Brescia, Treviso, Bologna, Padua'yı ziyaret etti. Zamanla Dante, Toskana Guelph Ligi'nin baş kaptanı Lunigiana'lı Marquis Moroello Malaspina'nın himayesini almayı başardı. “Taş Kadın Hakkında” adlı şiir dizisi bu döneme kadar uzanıyor. Bunların Dante'nin yeni sevgilisi Malaspina ailesinden Pietra'ya ithaf edildiği varsayılmaktadır.
Bu hobim uzun sürmedi. Biyografi yazarları, şairin 1307 veya 1308'de bilgisini geliştirmek için Paris'e gittiğini ve tartışmalarda konuştuğunu, bilgeliği ve becerikliliğiyle izleyiciyi şaşırttığını söylüyor.
Dante'nin hayatının ana eseri olan İlahi Komedya'yı 1307 civarında yazmaya başladığına inanılıyor. Planlanan çalışmanın ana teması, dünya hayatında ve ahirette adalet olmaktı. Dante şiirini bir komedi olarak adlandırdı, çünkü karanlık bir başlangıcı (Cehennem) ve neşeli bir sonu (Cennet ve İlahi özün tefekkürü) vardı ve ayrıca basit bir üslupla yazılmıştı (doğasında var olan yüce üslubun aksine), Dante'nin trajedi anlayışı), halk dilinde "kadınların konuştuğu gibi" dili. Başlıktaki "İlahi" sıfatı Dante tarafından icat edilmedi; ilk kez 1555'te Venedik'te yayınlanan bir yayında ortaya çıktı.
Şiir yaklaşık olarak aynı uzunlukta (130-150 satır) yüz şarkıdan oluşur ve her birinde otuz üç şarkı bulunan üç kantiğe (Cehennem, Araf ve Cennet) bölünmüştür. Cehennemin ilk şarkısı tüm şiirin önsözü niteliğindedir. “İlahi Komedya”nın ölçüsü on bir hecedir, kafiye şeması ise Dante tarafından icat edilen ve ona derin anlamlar katan terzadır.
1307'de Fransız kralının uzun süren entrikaları sonucunda, papalık tahtını Roma'dan Avignon'a taşıyan Fransız Bertrand, Clement V adı altında papalık tahtına seçildi. Sözde “Papaların Avignon Esareti” başladı (1307-1378).
27 Kasım 1308'de VII. Henry Kutsal Roma İmparatoru oldu. 1310'da "herkesi barıştırmak" amacıyla İtalya'yı işgal etti. Binlerce İtalyan sürgün, Guelph'leri Ghibelline'lerden ayırmadığını açıklayan ve yine de herkese koruma sözü veren imparatorla buluşmak için koştu. Dante de onların arasındaydı. Pek çok şehir - Milano, Cenova, Pisa - kapılarını imparatora açtı, ancak orta İtalya'daki Guelph Birliği Henry'yi tanımak istemedi. Floransa direnişe öncülük etti.
Bu günlerde Dante, "Monarşi Üzerine" adlı bir inceleme yazdı ve burada şunları kanıtlamaya çalıştı: a) insanlık yalnızca evrensel bir hükümdarın yönetimi altında barışçıl bir hayata gelebilir; b) Tanrı, dünyayı yönetmeleri için Roma halkını seçti ve bu nedenle evrensel hükümdar Kutsal Roma İmparatoru olmalıdır; c) imparator ve papa, gücü doğrudan Tanrı'dan alır, bu nedenle birincisi ikincisine bağlı değildir.
Ağustos 1313'te, üç yıllık başarısız bir kampanyanın ardından VII. Henry aniden öldü. İmparatorun ölümü Floransa'da sevince, Dante ve diğer sürgünlerde ise derin üzüntüye neden oldu.
Bu trajik olayların ardından Dante bir süreliğine biyografi yazarlarının görüş alanından kayboldu. Sadece Assisi'de ve Santa Croce di Fonte Avellano manastırında yaşadığı ve burada tamamen İlahi Omedia üzerinde çalışmaya kendini kaptırdığı biliniyor. Daha sonra şair Lucca'ya, Gentucca adında bir bayanın yanına taşındı.
Bu yıllarda Dante, aşağılayıcı bir tövbe törenine katılmayı kabul etmesi koşuluyla Floransa'ya dönmeye davet edildi. Şair bunu reddetti ve 15 Ekim 1315'te yine oğullarıyla birlikte Floransa beyliği tarafından gıyaben utanç verici bir idama mahkum edildi.
Dante, İlahi Komedya'da yücelttiği Kuzey İtalya Ghibelline'lerin lideri Can Grande della Scala'nın himayesinde Verona'ya yerleşti. Can Grande de Scala (1291-1329), gençliğinde Verona'da imparatorluk papazı unvanını aldı ve Lombardiya'daki Ghibelline Birliği'nin başına geçti, “İtalya'daki emperyal gücün en güçlü ve inançlarını asla değiştirmeyen savunucularından biri. ”
Dante'yi Can Grande'nin sarayından ayrılıp Ravenna'ya taşınmaya iten nedenleri ancak tahmin edebiliriz. Ravenna'nın hükümdarı Guido da Polenta şiir aşığıydı ve hatta kendisi de şiir yazıyordu. Dante'yi şehrine davet eden oydu.
Bu Dante'nin hayatındaki en mutlu zamandı. Şair, Ravenna'lı öğrencileriyle birlikte Ravenna ile Adriyatik arasındaki çam ormanında yürümeyi çok severdi. Daha sonra Byron tarafından söylenen bu orman, hem dünyevi cennetin bahçesine hem de Virgil'in ekloglarındaki çoban Sicilya'ya benziyordu. Dante burada İlahi Komedya'nın üçüncü bölümünü bitirdi. “Cennet”in son şarkılarının kaybolduğuna dair bir efsane vardır ama bir gece Dante’nin gölgesi şairin oğlu Jacopo’ya belirir ve el yazmasının saklandığı duvardaki saklanma yerini işaret eder.
1321 yazında Dante, Ravenna hükümdarının büyükelçisi olarak, St. Mark Cumhuriyeti ile barışı sağlamak için Venedik'e gitti. Adria kıyıları ile Po bataklıkları arasındaki yol boyunca dönen Dante, sıtmaya yakalandı ve 13-14 Eylül 1321 gecesi öldü.
Dante Alighieri (1265-1321)
Dünya edebiyatında her zaman yeteneğin büyüklüğünün ve tanrısallığının direği, feneri, simgesi olacak isimler var. Bunlar Homer, Dante, Shakespeare, Goethe, Puşkin... Medeniyetin inşası bu dahilere dayanıyor gibi görünüyor.
13. yüzyılın İtalya'sı sürekli bir çekişme ve savaş alanıydı. Ülke parçalanmıştı, Guelph'ler ile Ghibellin'ler arasında şiddetli bir mücadele vardı. Dante'nin anavatanı olan Floransa, kendisini bir Guelph olarak görüyordu. Kutsal Roma İmparatorlarının yönetiminden ayrılan ve papanın himayesini tercih edenlerin yanı sıra Fransız kanı taşıyan krallar ve prensler de Guelph oldu. Feodal beyler ve şehirli soyluların yanı sıra Pisa gibi Doğu ile ticaret yapan ve Floransa ile rekabet eden şehirlerin tamamı Ghibelline oldu. Papa'dan nefret eden sapkın hareketler Ghibelline'ların müttefiki oldu.
4 Eylül 1260'ta Ghibellinler Guelph silahlı kuvvetlerini tamamen mağlup etti. Hain Floransalı Bocca degli Abati, sancaktarının elini kesti ve Floransalılar kaçtı. İnsanlar, Floransalıların kanıyla kıpkırmızı olan nehri onlarca yıl sonra bile hatırladı. Dante, çocukluğunda bu hain ihanet ve kanlı nehir hakkında pek çok hikaye duymuştu. Daha sonra İlahi Komedya'da haini cehennemin en derin uçurumlarına yerleştirir: Şair buzun içinde donmuş kafasına ayağıyla dokunur - hain del Abati buzlu bir mezarda sonsuz azaba mahkum edilir.
Dante 1265 yılının Mayıs ayında doğdu. Floransa o sıralarda papalık yasağı (aforoz) altındaydı. Şehirde tek bir zil bile çalmadı.
Dante, çocukluğundan beri, Floransa'nın kurucuları Elisei ailesinden geldiği için gurur duyuyordu. Atamız haçlı Kachagvida, İmparator Conrad'ın sancağı altında Sarazenlere karşı savaştı. Dante, saldırganlığın ve uzlaşmazlığın kendisinden miras kaldığına inanıyordu. Şair, fanatik bir Guelph olan Bollincione ailesinden siyasi tutkuyu miras aldı.
Dante'nin babası bir avukattı. Geleceğin şairi bebeklik döneminde annesini kaybetti. Babası, Dante on sekiz yaşındayken öldü. Önce Floransa'da klasik bir eğitim aldı, ardından Bologna'da üniversitede yüksek bilimler okudu - Aristoteles'in etiği, Cicero'nun retoriği, Horace ve Virgil'in şiiri ve diller.
On bir yaşındayken altı yaşındaki Gemma Donati ile nişanlandı. Onunla ancak Şairin ünlü sevgilisi Beatrice'in ölümünden sonra evlendi.
Beatrice - "mutluluk veren" - gerçekten var mıydı yoksa şiirsel bir kurgu mu? Dante'nin biyografi yazarları, Floransa arşivlerinde, zengin bankacı Folco Portinari'nin o dönemde Floransa'da yaşadığına ve Dante'nin hakkında şarkı söylediği bir kızı olduğuna dair bilgi buldu. 1290'da öldü. Onun hakkında bildiğimiz tek şey bu. Şairin kendisi sadece onu ilk kez kız dokuz yaşındayken gördüğünü bildiriyor. Ondan birkaç ay daha gençti. Ancak Dante duygularından çok söz ediyor: "Kalbinin en derinlerinde" kıza olan sevgi onun içinde doğdu. "Kan kırmızısının en asil renginde, mütevazı ve terbiyeli, genç yaşına yakışır şekilde süslenmiş ve kuşaklı" giyinmişti. "Aşkın Efendisi - Amor" çocuğun kalbini ele geçirdi. “Bana sık sık bu genç meleği aramamı emrederdi; ve gençlik yıllarımda onu görmeye gittim. Ve onu her konuda o kadar asil ve övgüye değer gördüm ki, elbette Homer'ın sözleriyle onun hakkında şunu söyleyebiliriz: "Bir ölümlünün değil, bir tanrının kızı gibi görünüyordu."
Bu, çocuğun ruhunun gizli hayatıydı, onu kendi içine çekilmeye, kendi iç dünyasında yaşamaya zorladı - tüm bunlar onun şiirsel yeteneğini geliştirdi.
Dokuz yıl sonra Dante'nin Beatrice'e olan aşkı neredeyse kozmik bir boyuta ulaşacak. Onda Tanrı'nın takdirini görecek ve buluşmalarını çevreleyen sayılarda özel bir anlam bulacaktır. “Üç sayısı dokuzun köküdür, dolayısıyla başka bir sayının yardımı olmadan dokuzu verir; çünkü üç kere üçün dokuz ettiği açıktır. Dolayısıyla, eğer üç dokuz yaratma yeteneğine sahipse ve kendi içindeki mucizelerin yaratıcısı Üçlü Birlik, yani Baba, Oğul ve Kutsal Ruh - üçü bir arada ise, o zaman bu bayanın (Beatrice) olduğu sonucuna varılmalıdır. Dokuz rakamı eşliğinde, böylece herkes "kendisinin dokuz olduğunu, yani bir mucize olduğunu ve bu mucizenin kökünün tek mucizevi Üçlü Birlik olduğunu" anlasın.
Bu bilimsel-skolastik argümanlar o zamanın ruhunu yansıtıyor, ama aynı zamanda oldukça cesurlar - sonuçta şair, sıradan bir ölümlüyü ilahi Üçlü Birlik ile karşılaştırıyor.
Dokuz yıl sonra Dante, Beatrice'i "göz kamaştırıcı beyaz giysiler içinde" gördü. “Geçerken gözlerini benim utandığım yöne çevirdi... beni o kadar nazik bir şekilde selamladı ki bana sanki mutluluğun tüm yönlerini görüyormuşum gibi geldi... onun tatlı selamını duyduğumda... öyle bir sevinçle doldu ki sanki sarhoş olmuş gibi insanlardan uzaklaştı, benim odalarımdan birine kapandı..."
Şair için asıl aşk sancıları bu yaşta başlamıştır. Herkes onun aşık olduğunu gördü. Bunu gizlemek imkansızdı; gece gündüz sevgilisini düşünüyordu. Bu duygu şiirde bir çıkış yolu buldu.
Her şey karmakarışık hafızada ölür -
Seni şafak ışığında görüyorum
Ve şu anda sevginin Tanrısı benimle konuşuyor:
"Buradan kaç ya da alevler içinde yan!"
Yüzüm kalbimin rengini yansıtıyor.
Destek arıyorum, içten içe şoktayım;
Ve sarhoşluk titremeye neden olur,
Taşlar bana bağırıyor gibi: "Öl!"
Ve kimin ruhu duyarsızlık içinde dondu,
Bastırılmış çığlığımı anlamayacak.
Dante, aşkı hakkında buna benzer pek çok etkileyici sone yazacaktır. Onun aşkı Beatrice'ten daha uzun yaşayacak. Bazı kaynaklar Beatrice'in bir bankacıyla evlendiğini bildiriyor. Ancak bu şairin sevgisini azaltmadı. Tam tersine, ona yeni güzel soneler yaratması için ilham verdi. Beatrice 1290'da öldü; Dante için onun ölümü kozmik bir felaketle eşdeğerdi. Dante, Beatrice'in ölümünden sonra bir yıl boyunca ağladı. Tüm duygularını “Yeni Hayat” kitabında döktü.
Beatrice'in ölümünden sonra çağdaşları şairin gülümsediğini görmediler.
Şair, Bologna'da okuduğu üniversiteden mezun olmadı - bunun nedeni ailedeki durum, Beatrice'e olan sevgisi veya başka bir şey olabilir.
Sonra Dante'nin hayatı dramatik bir şekilde gelişti. Şairin ailesinin ait olduğu Guelph'ler beyazlar ve siyahlar olarak ikiye ayrılmıştı: Beyazlar papaya karşı çıkıyor ve farkında olmadan Ghibelline'lere yakınlaşıyorlardı, siyahlar ise papanın destekçisiydi ve Napoli kralına yakınlaşıyorlardı. Haçı andıran bir kuyruklu yıldızın ateşli kuyruğu Floransa'nın üzerinde belirdi. Herkes bunu savaşların, talihsizliklerin ve yıkımın alameti olarak görüyordu.
Beyazlar siyasi mücadeleyi kaybedecek - ve Dante de beyazlardan biriydi - Papa Boniface VIII, İtalya'ya boyun eğdirme ve imparatorları ve kralları tahta çıkarma hedefini belirleyecek. Dante daha sonra ona "yeni Ferisilerin prensi" diyecek ve onu cehennemin derinliklerine atacaktır.
Papa Boniface VIII, Fransız kralı Güzel Philip'in kardeşi Prens Charles'ı, Floransa'daki kilisenin mülklerinin valisi olarak atadı. Şehirde beyazlara yönelik zulüm, soygunlar ve evlerin yakılması başladı. Siyah Guelph'ler kendi hükümetlerini kurdular. Dante siyasi suçlular listesine dahil edildi. Hırsızlık, yasadışı gelir ve papaya ve Charles'a direnişle suçlandı. Şehir habercisi, Dante'nin evinin önünde gümüş borazan sesiyle bu Alighieri'nin sürgüne ve mallarına el konulmasına mahkum edildiğini duyurdu. Ve eğer geri dönerse, "ölünceye kadar ateşle yakılsın."
Dante asla Floransa'ya dönmeyecek; karısı Gemma, kucağında üç çocuğuyla yalnız kalacak.
Dante siyasi yaşamdan emekli oldu. “Kendi partiniz olacaksınız” diye karar verdi. Arkadaşları onu vatana ihanetle suçladı. Kısa süre sonra neredeyse herkese yabancı oldu.
Şair için yirmi yıllık sürgün hayatı zor geçmiştir:
...dudakların ne kadar üzücü
Uzaylı parçası, yabancı bir ülkede ne kadar zor
Aşağı inip merdivenlerden yukarı çıkın.
Şair 1303'te Verona'ya taşındı, ardından kuzey İtalya'yı dolaştı, ardından Paris Üniversitesi'nde lisans öğrencisi olarak görev yaptığı Paris'te yaşadı. “Bayram”, “Halkın Belagati Üzerine”, “Monarşi” gibi risaleler yazıyor...
Ve en önemlisi bu yıllarda adını yüzyıllarca yüceltecek bir eser yaratır: “İlahi Komedya.” Bu eserin önemli bir kısmını dağdaki Benedictine manastırında yazar. Daha sonra tekrar Verona'da yaşayacak ve şair, dünyadaki günlerini Ravenna'da sonlandıracak ve burada Ravenna hükümdarı, Dante'nin başına bir defne çelengi koyacaktır.
Dante, 13-14 Eylül 1321 gecesi sıtmadan öldü. Antik çağlardan kalma bir Yunan mermer lahitine gömüldü. Yüz elli yıl sonra mimar Lombardo, üzerine hala Ravenna'da duran bir mozole inşa edecekti. İnsanların ona giden yolu büyümüş olmayacak - dünyanın her yerinden insanlar, büyük "İlahi Komedya" nın yaratıcısının anısını onurlandırmak için geliyorlar.
Dante, şiirsel eserini eski şiir normlarına göre "komedi" olarak adlandırdı - bu, mutlu ve neşeli sonla biten bir eserin adıydı. Dante'nin eseri "Cehennem" ile başlıyor ve "Cennet" ile bitiyor
Puşkin, "(Dante'nin) Cehenneminin tek planı zaten yüksek bir dehanın meyvesidir" dedi. Şiirin planı üç bölümden oluşmaktadır: “Cehennem”, “Araf”, “Cennet”. Her birinde otuz üç şarkı var. Cehennem, derinlere inen, dokuz daireye bölünmüş devasa bir hunidir. Günahkarlar orada acı çekiyor. En altta Lucifer var. Araf, okyanusla çevrili güçlü, koni şeklinde bir dağdır. Dağda yedi basamak var. Günahkar onlara tırmanarak günahlardan kurtulur. Cennette dokuz gök vardır. Sonuncusu Empyrean'dır.
Dante'nin şiiri, hayatının yolculuğunun ortasında ("Dünyevi yaşamının yarısını tamamlamış") ormanda kaybolması ve önünde üç korkunç hayvanın ortaya çıkmasıyla başlar - dişi kurt, aslan ve panter. . Bunların hepsi alegori. Orman hayattır, hayvanlar insan tutkusudur, aslan güç arzusudur, dişi kurt kişisel çıkardır, panter - Hıristiyan ahlakı açısından bedensel zevklere, bedensel günahlara duyulan tutkudur.
Seni hayatın yanılsama ormanından kim çıkaracak? İstihbarat. Akıl, Dante'ye, tutkularının bir kişiyi neyle tehdit ettiğini ona gösteren eski Roma şairi Virgil şeklinde göründü - önce Cehenneme, sonra Araf'a giderler, böylece ahlaksızlıklardan arındırılmış Dante, saf sevgili Beatrice'in huzuruna çıkar. Şairi, en yüksek ahlaki mükemmelliği temsil eden Tanrı'nın tahtına götürsün diye cennet.
Bu kadar muhteşem bir plan, bu kadar kompozisyon.
Yol boyunca Virgil ve Dante çok şey görüyor: Cehennemin tam girişinde inleyen bir insan kalabalığı var. Onlar kim? Kayıtsızdırlar. Ne iyilik yaptılar ne de kötülük. "Onların söze değeri yok: bir bakın ve geçin!" İşte İsa'dan önce yaşayanların hepsi. Allah'ın lütfunu bilmiyorlardı. Cehennemin ikinci dairesinde kasırgalar ve fırtınalar vardır. Burada bedensel zevklere düşkün olanlar acı çekiyor. İşte Semiramis, “günahkar fahişe Kleopatra” ve Güzel Helen, “zor zamanların suçlusu”. Sonuçta onun şeytani güzelliğinden dolayı uzun süreli bir Truva Savaşı yaşandı. İşte büyük savaşçı Aşil, aşkın cazibesine yenik düştü...
Şehvetli insanlar, oburlar, cimriler ve müsrifler, kafirler, komşularına ve mülklerine tecavüz edenler, doğaya tecavüz edenler (sodomitler), açgözlü insanlar, pezevenkler ve ayartıcılar, dalkavuklar, kahinler, rüşvet alanlar, ikiyüzlüler, hırsızlar, nifak kışkırtıcıları, hainler vatana... - Cehennemde bütün günahlar temsil edilir.
Dante, simyacıların ve metal kalpazanlarının çektiği eziyeti şöyle anlatıyor:
Çığlıklar ve küfürler beni deldi,
Hasretin keskinleştirdiği oklar gibi;
Acıdan kulaklarımı kapatmak zorunda kaldım.
Yaz sıcağında ne inilti olurdu
Valdichiana hastanesini bir araya toplayın,
Maremma ve Sardunya ve bir arada
Deliği yığ, yani bu hendek kirli
Aşağıdan çığlık attı ve koku üstünde kaldı.
İltihaplı yaralar nasıl da kokar.
Liderim ve ben en uçtaki surlara indik.
Daha önce olduğu gibi mahmuzun soluna dönerek,
Ve burada bakışlarım daha canlı bir şekilde nüfuz etti
Derinliklere, nerede, Tanrı'nın kulu,
Haklılık sert bir şekilde cezalandırır
Kesinlikle listelenen sahteciler.
Un daha acı bir şekilde dökülmez
Ölmekte olan Aegina'nın üzerindeydi,
Enfeksiyon çok şiddetli hale geldiğinde,
Yani her canlı yaratık
Veba tarafından dövüldü ve eski insanlar
Karınca cinsi yeniden yaratıldı,
Şarkıcılardan birinin aktardığı gibi, -
Buradan, kör dipteki ruhların olduğu yere
Bazen yığınlar halinde çürüdüler, bazen de dağıldılar.
Bazıları karnında, bazıları diğerinin omuzlarında
Düştükten sonra yattı ve bazıları toz içinde süründü.
Kederli evin içinden geçtim.
Adım adım sessizce yürüdük
Hasta kalabalığının içinde bakışlarını ve kulaklarını eğerek,
Yerden kalkmaya gücü yetmiyor.
Sırt sırta oturan iki kişiyi gördüm.
Ateşin üstündeki iki tava gibi,
Ve ayaklardan başın tepesine kadar pullu hale geldiler.
Damat atını daha hızlı kaşımaz.
Ustanın beklemekten yorulduğunu anlayınca,
Ya da günün sonunda yorgun,
Şunu ve şunu kendi kendine ısıran şey neydi?
Kaşıntıyı bir anlığına dindirmek için tırnaklarla,
Bu da işi kolaylaştırdı.
Tırnakları deriyi tamamen yırttı,
Büyük ölçekli balıkların pulları gibi
Veya çipurayı bıçakla kazır.
“Ey bütün eğrileri parçalanmış olan,
Ve parmaklar kerpeten gibi eti parçalıyor -
Lider birine şöyle dedi: “Yapabilir misin?
Senden haber alacağız, değil mi?
Hangi Latinler? Bunu berbat edemezsin
Bu emeği taşıyan tırnaklar sonsuza kadar!”
Şöyle ağladı: “Hala bakıyorsun
İki Latin ve onların talihsizliği için.
Peki sen kimsin ki soruyorsun?”
Ve lider şöyle dedi: “Ben de onunla canlı olarak gidiyorum.
Karanlık genişlikte daireden daireye,
Cehennemdeki her şeyi görebilmesi için.”
(Çeviri: M. Lozinsky)
Son çevrelerden birinde, doğaya karşı bir suçlu, yani oğlancı olarak burada bulunan Dante'nin öğretmeni Bruneto Latini ile tanışırlar. Dante haykırdı:
şimdi acılıyım
Babacan imajın, tatlı ve yürekten,
Bana birden fazla kez akıl hocalığı yapan kişi.
Şair, tiranların arasına Büyük İskender'i de yerleştirdi. Atilla orada. Zalimler kaynayan bir akıntıda acı çekerler.
En korkunç olan dokuzuncu çemberde vatan hainleri, dost hainleri vardır. Bunların arasında yeryüzündeki ilk katil Kabil'dir. Hepsi buzlu Cocytus Gölü'nde donmuştu.
Göksel melek ve ejderha Geryon'un yardımıyla gezginler Cehennemin merkezine ulaşır - burada dünyadaki kötülüğün ve çirkinliğin odak noktası Lucifer'dir.
Lucifer'in, her biri bir günahkar, en korkunç suçlulardan üçünü içeren üç kafası vardır: İsa'ya ihanet eden Yahuda, Julius Caesar'a ihanet eden Brutus ve Cassius.
Araf'a yükseliş başlıyor. Cennete. Burada da belirli insanlar, belirli kaderler var.
Cennet'te Dante, Beatrice ile tanışır. Sevgilisinin ağzından bazen “kötü bir yol” izlediği, “aldatıcı” çıkarlar için çabaladığı için kendini suçlar.
Dante, Cennetin zirvesi olan Empyrean'a ulaşır. Tanrı, melekler ve kutsanmış ruhlar burada yaşıyor. Buradaki her şey önemsizdir, Tanrı'yı \u200b\u200bgörmek imkansızdır. Tanrı'nın imgesi, ışıltısı, her şeye gücü yeten ve enginliği içindeki Tanrı düşüncesidir.
Her şeyden önce “Cehennem” okuyucularda silinmez bir izlenim bırakıyor. Dante hakkında efsaneler yapıldı; kadınlar onun cehennemin külleriyle kaplı yüzünden ve sakalından korkuyordu.
Binlerce sanatçı Dante'nin konularına göre resimler yaptı. Ve büyük yurttaşlarımız Dante'den etkilendiler.
Seviniyorlar bu hayvanlar,
Bu arada aşağıya bakarken
Zavallı sürgün, Alighieri,
Yavaş yavaş cehenneme iner.
(Nikolai Gumilyov)
Michelangelo, Dante'nin şiirinden asla ayrılmadı - hayatı boyunca onu okudu ve yeniden okudu. Puşkin okudu ve tekrar okudu:
Zorya'yı yendiler. benim ellerimden
Yaşlı Dante düşer.
Dudaklarımdaki son mısra
Bitmemiş olan sustu...
Ruh çok uzaklara uçar.
(A. Puşkin)
* * *
Büyük şairin hayatına ve eserlerine adanmış biyografik bir makalede biyografiyi (gerçekler ve yaşam yılları) okudunuz.
Okuduğunuz için teşekkürler. ............................................
Telif hakkı: büyük şairlerin hayatlarının biyografileri
