İngilizce'de stereotipler nelerdir? Konu "İngiliz Ulusal Karakteri"

Milliyet Stereotipleri

Stereotip, belirli bir insan tipinin özellikleri hakkında genel olarak kabul edilen ve yanlış bir şekilde o tipteki tüm insanlar tarafından paylaşıldığına inanılan sabit bir fikirler dizisidir. Bana göre bir kişi veya bir grup insan hakkında var olan stereotiplere göre yargılamak tehlikeli bir şey ama yine de belli bir stereotip mevcut. Stereotipleri araştırmanın deneysel yolları vardır. En bariz olanlardan biri, bir grup insana İngilizleri, Rusları ve Amerikalıları hangi mesleklerin karakterize ettiğini sormaktır. Bu tür çalışmaların sonuçları bir bütün olarak beklenebilecek şeylerle tamamen örtüşüyor. İngilizcenin birinci sınıf olduğu söylenir. Hava, arazideki en önemli konudur. İngilizce'de bu her zaman ilginç, hatta heyecan verici bir konudur ve hava durumunu tartışmada iyi olmalısınız. Hava durumunu tartışırken asla kimseyle çelişmemelisiniz. Dolu mu yağmalı, kar yağmalı mı, kasırgalar ağaçları kökten sökmeli mi, birisi size "Güzel bir gün, değil mi?" demeli mi? – cevap vermekte tereddüt etmeden “Çok hoş değil mi?” Kıtada insanlar size ya doğruyu söyler ya da yalan söyler; Britanya'da neredeyse hiç yalan söylemezler ama size gerçeği de söylemezler. Her ülkenin insanları gibi İngilizlere de tipik olduğu varsayılan belirli özellikler atfedilme eğilimindedir. Ancak bu tür tanımlamaları çok kolay kabul etme konusunda dikkatli olmalısınız. Toplumlar zamanla değişirken itibarları geride kalır. Genellikle tipik İngiliz olarak kabul edilen pek çok şey artık modern yaşamı temsil etmiyor. Bunun bir örneği, Britanya'nın bir gelenekler ülkesi olduğuna dair yaygın inançtır. Çoğu turist broşürünün iddia ettiği şey budur. İddia, kamusal hayatta görülebilenlere dayanıyor. Ve bu düzeyde, yani kamusal yaşam düzeyinde bu şüphesiz doğrudur. Bununla birlikte, günlük özel yaşamda İngilizler, birey olarak gelenekleri takip etmeye diğer ülkelerin çoğundaki insanlara göre muhtemelen daha az eğilimlidirler. Kalıp yargılara göre İngilizcenin aynı zamanda çekingen, muhafazakar, yabancılara karşı utangaç, değişimden şüpheci ve yeni fikirleri kabul etmede yavaş, sorumlu, dürüst ve duygusuz olduğu düşünülüyor. Ancak bu kalıplaşmış resimlerin özellikle günümüz dünyasında gerçek olmaktan çok uzak olduğunu düşünüyorum.

Milliyet stereotipleri sıklıkla anekdotlarda, mizahi hikayelerde, özel günlüklerde anlatılır. Örneğin Amerikan westernleri dinamik ve heyecan vericidir. Biz erkeklere dövüşlerdeki, silahlı dövüşlerdeki ve binicilik becerilerindeki gücü gösteriyorlar ama bana göre Amerikan karakterini oluşturan şeyler çeşitlilikti. Yurtdışındaki Amerikalıları dayanıklılıklarından kolaylıkla fark edebilirsiniz. Bu onların bireysel özgürlük duygusundan gelir. Amerikalılar bireylerin kendilerine güvenmeleri gerektiğinin farkındalar, aksi takdirde özgürlüklerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklar. Dolayısıyla, kendine güven genellikle gerçek bir Amerikalı için zorunlu olması gereken ikinci ticaret ve ahlaki değerdir. Üçüncü ulusal değer ise kendinden emin ve etkilenmeyen tavırlarından kaynaklanmaktadır. Dördüncü Amerikan değeri rekabettir. Amerikalıların yüzde altmışı rekabete inanıyor ve dolayısıyla kazanma arzusu sağlıklı. Toplumun yalnızca kazananlardan oluşamayacağı gerçeğine rağmen Amerikalılar iyimser. Her sorunun bir çözümü olduğuna inanırlar. Beşinci ulusal değer maddi zenginliktir. Amerikalıların çoğu, zenginliğin sıkı çalışmanın bir ödülü olduğuna ve bir kişinin çok çalışması durumunda iyi bir yaşam standardına sahip olmanın mümkün olduğuna inanıyor. Atasözü, Tanrı kendine yardım edenlere yardım eder. Mizah duygusu genellikle bir kültürün en açıklayıcı yönüdür. Elbette mizaha hiçbir zaman bu medeniyetten daha fazla değer verilmedi.

Rusların sanayici, dayanıklı, cesur ve ilerici olduğu düşünülüyor. Bu stereotipler kitaplardan, filmlerden ve diğer kültürel medyadan türetilmiştir. Her millet gibi Rusların da hem olumlu hem de olumsuz nitelikleri var. Bir yandan bu millete mensup insanlar çalışkandır ve diğer insanların görüşlerine saygı duymaya isteklidirler. Diğer ırk ve etnik grupları eşit kabul ederler. Başkalarıyla birlikte olmaktan, sosyal hayattan keyif almaktan, yabancılara karşı misafirperver olmaktan hoşlanırlar. Öte yandan bazen hile yapmaya meyilli olurlar ve kendilerinin zıttı olan görüşlere, fikirlere, görüşlere saygı duymak istemezler. Benim bu soruna bakış açım budur.

Ayrıca stereotiplerin insan yaşamının bir parçası olduğunu da söylemek isterim; ancak bunlar din, ırksal etnik gruplar ve insan sınıfları hakkında tek taraflı abartılı bir bakış açısı sunabilir. Stereotipler kesinlikle tek tek kişilerin güvenilir bir tanımı değildir, ancak yine de mevcutturlar.

Farklı ulusların farklı karakterleri vardır. Her milletin bazı tipik niteliklere sahip olmasını bekleriz. Büyük Britanya'nın coğrafi konumu, sakinleri arasında belli bir ruh hali yarattı. İngilizleri tanıyanlar, yabancılara küçümseyerek baktıklarını ve hiçbir şeyin kendi ülkelerinde olduğu kadar iyi yapılmadığını düşündüklerini söylüyor. Aslında İngilizler aynı zamanda üstün, züppe, ikiyüzlü ve asosyal olarak da biliniyorlardı.

İngiltere dünyanın önde gelen ticaret ülkesi haline geldikçe İngilizlerin kibirliliği arttı. İnsanlar İngilizlerin sıklıkla kendilerini düşündüklerini söylüyor. Oldukça çekingen görünüyorlar ve basit değiller. Duygularını saklamayı severler. Ancak İngiliz halkının yalnızca kötü noktaları yok.

Aslında oldukça muhafazakarlar ve tanıdık şeyleri ve değerleri seviyorlar. Arkalarında çok fazla kültür var ve gelenek ve göreneklerine bağlı kalıyorlar. Hem sosyal hem de mesleki açıdan çok güvenilir oldukları söyleniyor. Çok dakik görünüyorlar ve her zaman sözlerini tutuyorlar. İngilizlere soğuk diyebilirsiniz ama aslında onlar çok sıcakkanlı ve naziktirler.

İngilizlerin güçlü bir özel alan anlayışına sahip olduklarını okumuştum. Birisiyle ilk kez tanıştırılmaları dışında nadiren el sıkışırlar. Ancak buna rağmen çok misafirperver ve arkadaş canlısılar.

Aslında her ulusal karakter, iyi ve kötü özelliklerin birleşiminden oluşur. Ama yine de her ulusa eşit saygıyla davranmalısınız.

Çeviri:

Farklı ulusların farklı karakterleri vardır. Her milletin bazı benzer özelliklere sahip olmasını bekleriz. Büyük Britanya'nın coğrafi konumu, sakinleri arasında belli bir ruh hali yaratmıştır. İngilizleri tanıyan herkes, yabancılara küçümseyerek baktıklarını ve kendi ülkelerinde olduğu gibi hiçbir yerde hiçbir şeyin yapılmadığına inandıklarını söylüyor. Aslında İngilizlerin kibirli, züppe, ikiyüzlü ve sosyal olmayan oldukları da biliniyor.

İngiltere'nin dünyanın önde gelen ticaret ülkesi haline gelmesinden sonra İngiliz kibri arttı. İnsanlar İngilizlerin kendileri hakkında yüksek görüşlere sahip olduğunu söylüyor. Çok çekingen oldukları ve açık sözlü olmadıkları izlenimini veriyorlar. Duygularını saklamayı severler. Ancak İngilizlerin kötü özelliklerden daha fazlası var.

Aslında oldukça muhafazakardırlar ve ailevi şeylere ve değerlere değer verirler. Arkalarında kültürel bir iz bırakmışlar, gelenek ve göreneklerine bağlı kalmışlar. Hem sosyal hem de mesleki açıdan çok güvenilir oldukları söyleniyor. Çok dakik görünüyorlar ve her zaman sözlerini tutuyorlar. İngilizlere soğuk diyebilirsiniz ama aslında onlar çok sıcakkanlı ve kibarlar.

İngilizlerin güçlü bir kişisel alan anlayışına sahip olduklarını okudum. Ve kendilerini birisiyle ilk kez tanıştırdıkları durumlar dışında nadiren el sıkışırlar. Ancak buna rağmen çok misafirperver ve dost canlısılar.

Aslında her milli karakter, iyi ve kötü niteliklerin birleşimidir. Ama yine de her ulusa eşit saygıyla davranmalısınız.

Yararlı ifadeler:

Birine küçümseyerek bakmak - birine küçümseyerek bakmak

Üstün - kibirli

İkiyüzlü - ikiyüzlü

Basit - basit

Gösteriş - gösteriş

Güçlü bir özel alan duygusuna sahip olmak - güçlü bir kişisel alan duygusuna sahip olmak

Smth'i tedavi etmek (smb) - smth'i tedavi etmek. (birine)

Birleşik Devlet Sınavına veya Birleşik Devlet Sınavına mı hazırlanıyorsunuz?

• OGE simülatörü Ve
• Birleşik Devlet Sınavı simülatörü

sana yardım edecek! İyi şanlar!

Ulus, ortak tarihi ve genellikle aynı dili paylaşan ve genellikle her zaman aynı bölgede yaşamayan bir grup insandır. Kültür, günlük yaşamımız olarak tanımlanabilir: nasıl iletişim kurduğumuz, dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz, davranışlarımız, yaşam biçimimiz, başka bir deyişle her gün ne yaptığımız.

Çeşitli uluslara ait insanlar farklı olabilir ve birbirlerinden her zaman farklıdırlar. Örneğin, Almanlar bilimsel düşünceye sahip ve sanayici olarak görülüyor; her zaman sağlam, zeki, matematiksel, son derece milliyetçi, kibirli ve hatta saldırgan kabul ediliyorlar. Ve örneğin Yahudilerin paralı, sanayici, kurnaz, sadık olduğuna inanılıyor. Aileye, dinine, farklı insanların ulusal karakterine dair sıralayabileceğimiz çok sayıda örnek var.

Ulusal stereotiplerin farklılığını kanıtlamak için Rus ve İngiliz uluslarını karşılaştırmak istiyorum. Değişen birçok özellik var. Ruslar sanayici, sert, cesur, ilerici ve şüphecidir. Onlar her zaman milliyetçi, vatansever kabul edilirler (bu nedenle iyi askerlerdirler), biz diğer insanların görüşlerine saygı duymaya hazırız.

İngilizlerden bahsederken şunu belirtmeliyim ki, onlar çekingen, geleneklere bağlı, nazik, dürüst, aşırı milliyetçi vb. sadece kelimelerin anlamlarının farklı olması nedeniyle değil, mizahları nedeniyle daha hassastır.

Rusların ve İngilizlerin bu özelliklerine bakıldığında farklılıkları ortaya çıkarmak hiç de zor değil. İngilizler çekingendir ama Ruslar açık yürekli ve iletişimseldir. İngilizler geleneklere düşkündürler ve Ruslar bana göre geleneklerini bu kadar sürdürmezler.

Bir milletin stereotipini ve halkının karakterini etkileyen faktörlerin büyük çoğunluğu vardır. Güney ülkelerinde yaşayan insanlar, Kuzey'de yaşayanlara göre daha az sorun yaşarlar ve bu nedenle daha neşeli ve sanatsaldırlar. Tarihin ulusal karakter üzerinde de büyük etkisi vardır. Asya halkı intikam peşinde çünkü ataları sık sık başkalarıyla savaş halindeydi. Afrika'da pek çok ülke Büyük Britanya'nın, Hollanda'nın, İspanya'nın sömürgesiydi ve Afrikalılar köleydi ve bu nedenle hâlâ çalışkan ve sanayiciydiler.

Ulusal Karakter mevcuttur. Bu bir efsane değil, bir gerçektir. Ancak Ulusal Karakter her insanın karakterini tanımlamaz, genel olarak ulusun insanlarının karakterini anlatır. Her insanın kendine has bir karakteri vardır ancak kişinin bir millete mensubiyetine göre pek çok karakter özelliği benzerdir ve bu özellikler milli karakter olarak açıklanabilir.

Ulusal Stereotipler

Cennette polisler İngiliz, aşıklar Fransız, yemekler İtalyan, arabalar Alman ve her şey İsviçreli tarafından yönetiliyor.

Cehennemde polisler Alman, aşıklar İsviçreli, yemekler İngiliz, arabalar Fransız ve her şey İtalyanlar tarafından yönetiliyor.

Belirli milletlerden insanlarla ilgili stereotipler. Bazıları gerçeklikte bir temele sahip oldukları için biraz Televizyonda Hakikattir (bazıları daha fazla). Ancak unutmayın, uluslar Şapka Gezegenleri değildir.

Bu kinayeyi düzenlemek isteyenler için. Aşağıdakileri unutmayın:

1. Tüm bu tür davranışların yalnızca bu milletlere özgü olduğunu iddia etmiyoruz, yalnızca belirli ülkelerdeki çok yaygın yanlış veya abartılı algılar olduğunu iddia ediyoruz. Çoğu zaman bu görüntüler popüler kitaplar, çizgi romanlar, animasyonlar tarafından yaratılmıştır. Burada stereotipleri listeliyoruz, bu da herhangi bir kurgu eserinde düzenli olarak bulunabilecek, diğer milletlerle ilgili yinelenen karikatürsel fikirleri listelediğimiz anlamına geliyor.

2. Yani "Hey, bu klişe gerçekten doğru" gibi ırkçı veya ayrımcı alıntılar veya "Hey, benim ülkem veya insanlarım böyle bir şey değil!" gibi saldırgan, kırgın yorumlar yok. Çoğu ülke, komşu ülkelerini ya tembel, kötü, aptal, ilkel ya da kibirli olarak tasvir ediyor. Burada yeni bir şey yok ve bu, diğer ülkeler hakkındaki bu basmakalıp izlenimlerin belirli bir ülkeye bağlı olmaktan ziyade evrensel olduğunu kanıtlıyor.

3. Ayrıca, genellikle çok dar görüşlü bir milliyetçilik olan "Ülkemiz şunda veya bunda benzersiz bir şekilde çok iyi" gibi gururlu, kibirli, vatansever övünme sözlerini de atlayabiliriz. Davranış bir ırkın, kültürün veya ülke halkının tamamıyla sınırlandırılamaz. Bütün Amerikalılar silah sahibi olmaktan hoşlanmaz, bütün Britanyalılar çaydan hoşlanmaz, bütün Fransızlar kibirli değildir ve bütün Asyalılar dövüş sanatları uzmanı değildir. Her ülkenin kendine özgü güçlü bir içki kültürü vardır ve özellikle iyi bira içiciler olarak tanındıklarını iddia ederler. Ve pek çok ülke misafirperver olmakla ünlüdür.

Ayrıca bkz. Hollywood Atlası, Komik Yabancı, Kabul Edilebilir Uyruk Hedefleri ve Mihver Güçleri Hetalia.

________________________________________

Bu patikanın kıtalara göre örnekleri:

Amerika Birleşik Devletleri

Sayısız Vahşi Batı efsanesi ve western filmi sayesinde ülke hâlâ Amerikalılar Kovboydur olarak görülüyor. Yabancı kurgudaki bir karakter Amerikalıysa ya kovboydur ya da kovboy şapkası takıyor.

Her ne kadar ABD Ateşli silah taşımanın yasal olduğu tek ülke bu değil, "silah takıntılı Amerikalı" imajı diğer milletlerden daha büyük. Bu da kısmen Amerikalılar Kovboydur ve çok sayıda şiddet içerikli Hollywood aksiyon filmine atfedilebilir. Amerika'da özel mülkiyete ait ateşli silahların oranı, kişi başına VE toplamda tüm ülkeler arasında en yüksek olanıdır.

Amerikalılar Avrupa'nın Birinci Dünya Savaşı'nı ve İkinci Dünya Savaşı'nı kazanmasına yardım etti, ancak insanlar genellikle ABD'nin Mihver Devletleri'ni yenmek için diğer ülkelerle işbirliği yaptığını unutuyor. Pek çok savaş filmi ve belgeseli, Amerika'nın bu savaşları tek başına kazandığı yönünde yanlış bir izlenim uyandırıyor. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ABD, Naziler ve Japonlar tarafından baskı altına alınan tüm ülkeler tarafından genellikle kurtarıcılar olarak görülüyordu. Bu, ABD'ye yönelik uluslararası düzeyde olumlu bir bakış açısına yol açıyor. Dünyanın her yerindeki pek çok insanın Coca Cola gibi Amerikan ürünlerini, sakızları, büyük arabaları ve Hollywood filmlerini memnuniyetle kucakladığı yer. Ancak 1960'larda Vietnam Savaşı'nın zirvesindeyken Amerika'nın dış politikası diğer ülkeler tarafından eleştirildi ve bugüne kadar dünya çapında pek çok insan, yalnızca Başkanlık Yönetimlerinin eylemlerine ve çokuluslu şirketlerinin gücüne dayanarak ABD'den nefret ediyor ( Amerika Günü Kurtarıyor, Tanklarla Yanks ve Amerika Savaşı Kazanıyor'u görün).

ABD'den insanlar genellikle harcayacak çok doları olan, puro içen zengin iş adamları olarak tasvir edilirler. Bu, Amerika'nın saldırgan tüketim kültürünün, Amerikan Rüyası'nın ve her büyük şehirdeki devasa gökdelenlerin bir sonucu olabilir.

ABD dışında Aptal, şişman, cahil, kendini beğenmiş, yozlaşmış, iffetli, obez ve bilgisiz beyaz Amerikalıya dair basmakalıp bir imaj var. Bu görüntülerin çoğu, hastalık derecesinde şişman insanların ortaya çıkmasına neden olan Amerikan fast food kültürüne dayanıyor. Elbette yabancı ülkelerde Archie Bunker, Al Bundy ve Homer Simpson gibi sitcom karakterleri de sıklıkla tipik Amerikalının temsilcisi olarak görülüyor.

ABD dışında Amerikalılar sıklıkla dindar ve sağduyulu, İsa'ya takıntılı, dua eden ve sekse ya da ilerici herhangi bir şeye karşı tepki gösteren Evanjelik Hıristiyanlar olarak görülüyor.

Başka ülkeleri ziyaret eden ancak otantik kültürden çok alışveriş ve hediyelik eşyalarla ilgilenen turist çiftler genellikle Amerikalı veya Japon olarak tasvir ediliyor. Amerikalı turistlerin Londra Kulesi'nin II. Dünya Savaşı'ndan öncesine ait olup olmadığını merak ettiği, Midlands'deki şehri "Lie-chester" olarak telaffuz ettiği veya "Bucking-Hayum Sarayı" hakkında konuştuğu hakkında şakalar duymayı bekleyin. Bu cahil Amerikalı turist çiftlerin örneklerine Fawlty Towers'ın "Waldorf Salad" bölümünde, Monty Python'un The Anlamı of Life ve Flushed Away'de rastlamak mümkün.

Amerika Birleşik Devletleri'nde Amerikalılar, Derin Güney cahillerinden New York'taki sahtekarlara kadar çeşitli alt kategorilere bölünmüş durumda. Ancak, Zengin Amerikalılar genellikle açgözlü kapitalistler veya Yolsuz Şirket Yöneticileri olarak gösteriliyor.

Tüm Amerikan Kızılderilileri ova Kızılderililerine dayanmaktadır. Bu arada tüm Siyular Lakota'lıdır.

LATİN AMERİKA

Karayipler

Kübalılar genellikle Havana puroları içenler ve Fidel Castro'nun muhalifleri/destekçileri olarak tasvir edilir. İspanyolca konuşulan ülkelerde, Kübalıların tüm cümlelerini "Chico" kelimesiyle bitirdikleri ve genellikle İspanyolca dilbilgisini ve/veya telaffuzunu bozdukları yönünde bir klişe vardır. "İspanyol dili Kastilya'da doğmuş ve 1920'de ölmüştür Küba".

Jamaikalılar, reggae dinleyen, rastafari'ler içen, rastafari'ler gibi karikatürize ediliyor.

Karayipler'deki diğer ülkeler genellikle korsanlar, köleler ve calypso, memento, reggae, soca ve çelik bant gibi popüler müzik türleriyle ilişkilendirilir.

Genel olarak Rusya ve Doğu Avrupa ülkeleri

Çoğu insan, sefil derecede fakir, sert, ilkel köylüler olarak tasvir ediliyor. Çorba, güveç, gulaş pişirecekler ya da yoğurt, kırmızı biber ya da salam yiyecekler. Sahada çalışmıyorlarsa ya gizli polis tarafından gözetleniyorlar ya da aktif olarak casusluk yapıyorlar. Bu basmakalıp görüntülerin çoğu, genellikle Romanya'da geçen Soğuk Savaş ve Drakula filmlerine kadar uzanıyor. Daha modern bir klişe, onları Rus mafyasında faaliyet gösteren gangsterler olarak tasvir ediyor. Satrancı, baleyi, keman veya Rus Ruleti oynamayı, dondurucu soğuklarda sıcak banyo yapmayı severler ve büyük ihtimalle biraz Rus Ters Çevirme yöntemini kullanırlar (“Sovyet Rusya'da TV sizi izliyor!”). Ruslar artikeller ("the" ve "a" kelimeleri) kullanmama veya yanlış olanları kullanma eğiliminde olacaktır, çünkü Rus dilinde bu kelimelerin eşdeğeri yoktur. Herkese "Yoldaş" diyorlar. Konuşmalarında sıklıkla "r" harfi vurgulanır ve "h" harfiyle başlayan kelimelerin önüne "g" sesleri konulur. Diğer popüler klişe ifadeler ise "njet" ("hayır") ve "da!" ("Evet").

Erkeklerin her zaman kalın kaşları, bıyıkları ve/veya sakalları vardır ve ayı derisinden şapkalar taşırlar. Genellikle dertlerini votkayla giderirler ve içkiyi bitirdikten sonra bardaklarını omuzlarının üzerinden atarlar, bunun üzerine bardak yere ya da duvara çarpar. Ya aşırı derecede neşelidirler ya da soğuk bir şekilde öfkelidirler ve bir anda ikisi arasında geçiş yapabilirler. Heyecanlandıklarında yüksek ve gürleyen bir sesle bağırırlar. Sovyet Rusya'ya nostaljik davranırlar (her zaman ona "Anavatan" derler) ve sarhoşken geleneksel danslar ve trepak yapmayı severler. Seyahat ederken troyka kullanıyorlar.

Kadınlar babuşka giyiyor. Bazen kadınsı olmaktan çok erkeksi olarak tasvir edilirler.

Zengin Ruslar karlı manzaralarda havyar yerken ve votka içerken görülecek.

Çingeneler sıklıkla Doğu Avrupa ile de ilişkilendirilir.

Rus Mizahı

İspanyollar genellikle sıcakkanlı ve aylaklık derecesinde gururlu kişiler olarak karikatürize edilir.

Genellikle zeytin veya paella pişirirken veya flamenko müziği eşliğinde dans ederken görülürler. Geri kalan zamanlarda siesta yapıyorlar, bu da onların oldukça tembel oldukları izlenimini veriyor.

İspanyollar ya kendileri boğa güreşçisidir ya da hepsi eğlence için boğa güreşlerini izlerler. "Ole!" diye bağıracaklar. veya fırsat olgunlaştığında hep birlikte "Ayayayayayay".

İspanyollar Toros ve Flamenko'dur. İngiltere'de kadınlar şişman ve çirkin olarak görülüyor. Amerika'da aptal Amerikalılar onların Meksikalılarla değiştirilebileceğini düşünüyor.

Elbette tüm İspanyollar gizliden gizliye (ya da o kadar da gizli değil) İspanyol Engizisyonu'nu geri getirmenin özlemini duyuyorlar.

Japon halkı genellikle son derece kibar (Japon Kibarlığı), zeki ve itaatkar olarak temsil edilir, ancak yabancılardan hoşlanmaz. Geniş bir şekilde eğilirler ve gözlüklü ve siyah takım elbiseli, acımasız, metanetli iş adamlarıdırlar. Durdurmaları gereken sözcükler şunlardır: "şerefli", "üzüntü verici" ve "lütfen" (genellikle Japon İngilizcesi aksanıyla konuşulur).

Görünürdeki her şeyi filme çeken ve fotoğraflayan neşeli Japon Turist.

Okul üniformalı sevimli ve seksi kıkırdayan kız. (Bkz. Joshikousei)

Japonlar ayrıca hara-kiri, seppuku'dan kamikaze pilotlarına kadar uzanan onurlu intiharlarla da ünlüdür.

Japon popüler kültürü çoğu zaman diğer ülkeleri şaşırtıyor. Animeler, belirsiz bir arka plan geçerken tek bir konumda donup kalan karakterlerle rahatsız edici derecede karanlık ve şiddetli olduğu için sıklıkla alay konusu oluyor. Kaiju filmleri gerçeküstü olduğu ve örneğin lastik canavar kostümü giyen erkekler gibi kötü, ucuz özel efektlerle dolu olduğu için alay ediliyor.

Bahsi geçmişken, Japonlar mühendislik dehasıdır ama bunu dev robotlar yaratmak için kullanırlar.

Diğer popüler Japon stereotipleri geyşa, sumo güreşçisi, samuray ve ninjadır.

Daha olumsuz bir klişe ise Kabus Fetişi ve olası sübyancı olan sapkın Japon adamdır.

Japonlar her kelimenin sonuna -u ekler. (Bu elbette katakanadan geliyor.)

Tuhaf bir şekilde, Ainu'lar Amerika'da Japonya'dakinden daha fazla baskı görüyor.

Ulus, ortak bir tarihi ve genellikle dili paylaşan ve genellikle her zaman aynı bölgede yaşamayan bir grup insandır. Kültür günlük hayatımız olarak tanımlanabilir: nasıl iletişim kurduğumuz, dilimiz, dinimiz, geleneklerimiz, davranışlarımız, yaşam biçimimiz, başka bir deyişle her gün ne yaptığımız. Gökyüzündeki ulusal stereotipler, İngiliz polisi, Fransız amatörler, İtalyan yemekleri, Alman arabaları ve bunların hepsi İsviçre'nin yetkisi altındadır. Cehennemde Alman polisleri, İsviçreli aşıklar, İngiliz yemekleri, Fransız arabaları ve bunların hepsi İtalyanlar tarafından yönetiliyor. Belirli milletlerden insanlarla ilgili stereotipler. Bunlardan bazıları televizyonda kısmen doğrudur (bazıları ise daha doğrudur), çünkü gerçeklikte bazı temelleri vardır. Ancak ülkelerin şapkanın gezegenleri olmadığını unutmayın. Bu yolu değiştirmek isteyenler için. Aşağıdakileri unutmayın: 1. Tüm bu tür davranışların yalnızca bu milletlere özgü olduğunu söylemiyoruz, yalnızca bunların bazı ülkeler hakkında çok yaygın olan yanlış veya abartılı fikirler olduğunu söylüyoruz. Çoğu zaman bu görseller popüler kitaplar, çizgi romanlar, çizgi filmler, filmler ve propaganda yoluyla oluşturulmuştur. Burada basmakalıp yargıları listeliyoruz; bu, herhangi bir kurgu eserinde düzenli olarak bulunabilen diğer milletlerin yinelenen karikatürlerinin tümünü listeleyeceğimiz anlamına geliyor. 2. Yani "Hey, bu klişe gerçekten doğru" şeklinde ırkçı veya ayrımcı alıntılar veya "Hey, benim ülkem ve insanlarım öyle değil!" gibi saldırgan, kırgın yorumlar yok. Çoğu ülke, komşu ülkeleri ya tembel, kötü, aptal, ilkel ya da kibirliymiş gibi tasvir ediyor. Burada yeni bir şey yok ve bu, diğer ülkelere ilişkin bu basmakalıp izlenimlerin evrensel olduğunu ve belirli bir ülkeye bağlı olmadığını kanıtlıyor. 3. Çok dar bir milliyetçiliğe meyleden, “Ülkemiz bu işte çok iyi” gibi kibirli, kibirli, vatansever övünmeleri de bir kenara bırakabiliriz. Davranış bir ırkın, kültürün veya ülke halkının tamamıyla sınırlandırılamaz. Bütün Amerikalılar silah sahibini sevmez, bütün İngilizler çayı sevmez, bütün Fransızlar kibirli değildir ve bütün Asyalılar dövüş sanatları uzmanı değildir. Her ülkenin kendine özgü yüksek bir içki kültürü vardır ve özellikle iyi bira içiciler olarak tanındıklarını iddia ederler. Ve birçok ülke misafirperver olmakla ünlüdür. Ayrıca bkz. Hollywood Atlası, Komik Yabancı, Kabul Edilebilir Uyruk Hedefleri ve Mihver Güçleri Hetalia. ________________________________________ Bu kinayenin kıtalar arası örnekleri: Amerika Birleşik Devletleri Çok sayıda Vahşi Batı efsanesi ve western sayesinde, ülke hâlâ Amerikalılar Kovboymuş gibi görülüyor. Yabancı kurgudaki bir karakter Amerikalıysa ya kovboydur ya da kovboy şapkası takıyor. Amerikalı turistlerin Londra Kulesi'nin İkinci Dünya Savaşı'ndan öncesine ait olup olmadığını merak ettiği, Midlands'deki kasabayı "Lee-Chester" olarak telaffuz ettiği veya "Bucking-Hayum Sarayı" hakkında konuştuğu hakkında şakalar duymayı bekleyin. Bu bilgisiz Amerikalı turist çiftlerin örnekleri Fawlty Towers'ın "Waldorf Salatası" bölümünde, Monty Python'un Hayatın Anlamı ve Flush Away'de bulunabilir. Sefaletlerini genellikle votkadan içerler ve içkiyi bitirdikten sonra bardağı omuzlarının üzerinden atarlar, ardından yere veya duvarlara düşerler. Ya aşırı derecede neşelidirler ya da soğuk bir şekilde öfkelidirler ve istedikleri zaman bunlar arasında geçiş yapabilirler. Heyecanlandıklarında yüksek sesle çığlık atarlar. Sovyet Rusya'ya özlem duyarlar (her zaman ona "Anavatan" derler) ve sarhoşken geleneksel danslar ve trepaklar yapmayı severler. Seyahat ederken üçlü olarak giderler. Japonlar her kelimenin sonuna -U ekler. (Bu tabii ki katakanadan geliyor).

Stereotip, insanların belirli sosyal grupların veya bireylerin neye benzediğine dair sahip olduğu bir takıntıdır; özellikle de bu bir yanlış anlama ise. "Klişe" terimiyle ilgili diğer terimler "önyargı" ve "klişe"dir. Bu terim Yunanca kökenlidir: stereolar dayanıklı veya sert anlamına gelir ve yazım hataları bir baskı, kazınmış veya damga anlamına gelir. Bu terim ilk kez matbaacılıkta kullanıldı. Modern İngilizcede bu terim ilk kez 1850'de kullanıldı ve "değişmeden korunmuş bir görüntü" anlamına geliyordu.

Basmakalıp yargılar, bazı önyargılara dayanan grupların standartlaştırılmış ve basitleştirilmiş temsilleri olduğundan, nesnel gerçeklerden değil, öznel ve çoğu zaman doğrulanamayan görüşlerden kaynaklanırlar. Sosyolog Charles E. Hurst'ün belirttiği gibi, "Kalıp yargıların nedenlerinden biri, insanların diğer ırk ve etnik gruplardan insanlarla kişisel, somut ve samimi etkileşim eksikliğidir."

Stereotiplerin varlığı, insan gruplarının kendilerini diğer gruplara göre daha normal veya daha yüksek statüde görme ihtiyacıyla açıklanabilir. Sonuç olarak stereotipler, temelsiz önyargıyı veya bilgisizliği haklı çıkarmak ve kalıplaşmış gruplardan insanların çeşitli faaliyet veya alanlara girmesini veya başarılı olmasını engellemek için kullanılabilir. Kalıplaşmış gruplar genellikle kalıplaşmış gruba yönelik tutum ve davranışlarını yeniden gözden geçirme konusunda isteksizdir.

Stereotipler insanları olumsuz etkileyebilir. Buna, insanlarda yanlış ve çarpık algı ve görüşlerin oluşturulması da dahildir. Stereotipler aynı zamanda günah keçisi yapmak veya insanlar hakkında genel yanlış yargılar yaratmak için de kullanılabilir. Basmakalıplaştırmaya maruz kalan bazı kişiler, kendilerini basmakalıp grupla duygusal olarak özdeşleştirmekten alıkoymakta kendilerini rahat hissedebilirler, bu da yabancı düşmanı veya ırkçı davranışlara yol açar. Son olarak kalıp yargıların bir diğer ciddi sonucu da kalıplaşmış kişilerin yaşayabileceği ve davranışlarını olumsuz etkileyebilecek aşağılık duygusudur.

*****************

Stereotip, insanların belirli sosyal grupların veya bireylerin neye benzediğine dair sahip olduğu sabit bir fikirdir, özellikle de yanlış olan bir fikir. Stereotip terimiyle ilişkili diğer terimler şunlardır: ön yargı Ve klişe. Terimin Yunanca kökeni vardır: stereolar araç sağlam veya firma Ve yazım hataları Anlam izlenim, kazınmış veya işaret. Terim ilk olarak matbaacılıkta kullanıldı. Terimin ilk modern İngilizce kullanımı 1850'de "değişmeden sürdürülen görüntü" anlamına geliyordu.

Stereotipler, grupların bazı önyargılara dayanan standartlaştırılmış ve basitleştirilmiş fikirleri olduğundan, nesnel gerçeklerden değil, öznel ve çoğu zaman doğrulanamayan fikirlerden kaynaklanırlar. Sosyolog Charles E. Hurst'ün belirttiği gibi, "Kalıp yargıların bir nedeni, bireylerin diğer ırksal veya etnik gruplara mensup kişilerle kişisel, somut aşinalık eksikliğidir."

Kalıp yargıların varlığı, insan gruplarının kendilerini diğer gruplardan daha normal veya daha üstün görme ihtiyacıyla açıklanabilir. Sonuç olarak stereotipler, temelsiz önyargıları veya bilgisizliği haklı çıkarmak ve kalıplaşmış gruplara mensup kişilerin çeşitli faaliyet veya alanlara girmesini veya bu alanlarda başarılı olmasını engellemek için kullanılabilir. Kalıplaşmış gruplar genellikle kalıplaşmış gruba yönelik tutum ve davranışlarını yeniden gözden geçirme konusunda isteksizdir.

Stereotipler insanları olumsuz etkileyebilir. Buna, insanlara ilişkin yanlış ve çarpık imajlar ve görüşler oluşturmak da dahildir. Stereotipler aynı zamanda günah keçisi ilan etmek veya insanlar hakkında genel hatalı yargılarda bulunmak için de kullanılabilir. Kalıplaşmış bazı kişiler, kendilerini kalıplaşmış grupla duygusal olarak özdeşleştirmekten alıkoyduklarında kendilerini rahat hissedebilirler, bu da yabancı düşmanı veya ırkçı davranışlara yol açar. Son olarak kalıplaşmış yargıların bir diğer ciddi sonucu da kalıplaşmış kişilerin sahip olabileceği ve performanslarını olumsuz etkileyebilecek aşağılık duygusudur.

İngilizce metnin kaynağı: Wikipedia

****************

Metin için sözlük

• fikir - fikir, düşünce, fikir, kavram, görüş, yargı, değerlendirme, görüş, bakış açısı
• sabit fikir - takıntı
• spesifik – spesifik; özel; ayırmak
• bireysel – bireysel; yüz, kişilik, kişi, kişi
• dönem - dönem
• ilişkili – ilişkili; bağlı; kombine
• önyargı - önyargı; ön yargı
• klişe - klişe; damga vurmak
• köken - köken
• türetilmiş – türetilmiş; kabul edilmiş; çıkarılan
• doğrulanamaz - doğrulanamaz; doğrulanamaz
• aşinalık - yakın iletişim; aşinalık (smb.); farkındalığı (smth)
• sonuç olarak - sonuç olarak; Bu yüzden; sonuç olarak, sonuç olarak
• haklı çıkarmak - haklı çıkarmak; bir bahane bul; mazeret; açıklamak
• asılsız - asılsız, asılsız; kötü gerekçelendirilmiş
• cehalet – cehalet, cehalet, eğitim eksikliği; cehalet, cehalet
• aktivite (çoğul: aktiviteler) – aktivite; olay, herhangi bir alandaki olaylar; aktivite
• alan – alan; küre; bölge
• basmakalıp grup – hakkında basmakalıp (önyargılı) bir fikrin olduğu bir grup
• Basmakalıp grup – bir şey hakkında basmakalıp bir fikre sahip olan bir grup
• genel olarak – genellikle, kural olarak; genel olarak
• yeniden düşünmek - yeniden düşünmek; yeniden düşünmek
• resim – resim; fikir (bir şeyin, birisinin)
• günah keçisi yapmak - bir “günah keçisi” aramak: insan ve grup psikolojisinin hataların, zorlukların ve sorunların sorumluluğunu belirli niteliklere sahip bir grup insana devretme özelliği; örneğin belirli bir milliyet (Araplar, Yahudiler) veya faaliyet alanı (bürokratlar, politikacılar)
• hatalı - yanlış; yanlış; yanlış; hatalı
• son olarak - sonuç olarak; sonuçta; Sonunda; Sonunda
• aşağılık - daha düşük konum
• bozmak - kötüleşmek; zarar vermek, bozmak
• performans – eylem; aksiyon; davranış

************************

Ulus, ortak tarihi ve genellikle aynı dili paylaşan ve her zaman olmasa da genellikle aynı bölgede yaşayan bir grup insandır. Kültür günlük yaşamımız olarak tanımlanabilir: nasıl iletişim kurarız, bizi ne mutlu eder ve söyler. Aynı zamanda dilimizi, dinimizi, geleneklerimizi, davranışlarımızı, yaşam tarzımızı, yani her gün yaptıklarımızı da içerir. Çeşitli uluslara ait insanlar farklı olabilir ve birbirlerinden her zaman farklıdırlar.

Örneğin, Almanlar bilimsel düşünceye sahip ve sanayici olarak kabul edilir; her zaman sağlam, zeki ve matematiksel olarak kabul edilirler. Ve örneğin İsraillilerin paralı asker, sanayici, kurnaz, aileye sadık, dindar olduğuna inanılır. Farklı insanların ulusal karakterleri hakkında çok sayıda örnek sıralayabiliriz. Ulusal stereotiplerin farklılığını kanıtlamak için Rus ve İngiliz uluslarını karşılaştırmak istiyorum. Rusların endüstriyel, dayanıklı, cesur, ilerici ve farklı olan birçok özelliği var. Şüphecidirler. Onlar her zaman milliyetçi, aşırı vatansever olarak kabul edilirler (bu nedenle iyi askerlerdirler), biz diğer insanların görüşlerine saygı duymaya hazırız.

İngilizlerden bahsederken şunu belirtmeliyim ki, onlar çekingen, geleneklere bağlı, nazik, dürüst, aşırı milliyetçi vb. sadece kelimelerin anlamlarının farklı olması nedeniyle değil, mizahları nedeniyle daha hassastır. Rusların ve İngilizlerin bu özelliklerine bakıldığında farklılıkları ortaya çıkarmak hiç de zor değil. İngilizler çekingendir ama Ruslar açık yürekli ve iletişimseldir. İngilizler geleneklere düşkündür ve bana göre Ruslar geleneklerini bu kadar korumuyorlar. Ulusun stereotipini ve halklarının karakterini etkileyen faktörlerin büyük bir çoğunluğu var. Güney ülkelerinde yaşayan insanlar, Kuzey'de yaşayanlara göre daha az sorun yaşarlar ve bu nedenle daha neşeli ve sanatçıdırlar. Tarihin de ulusal karakter üzerinde büyük etkisi vardır. Asya'daki halklar atalarından dolayı intikamcıdırlar. Afrika'da birçok ülke Büyük Britanya'nın, Hollanda'nın, İspanya'nın ve benzerlerinin kolonisiydi ve onlar (Afrikalılar) köleydiler ve bu nedenle hâlâ çalışkan ve endüstriyeldiler. Ulusal Karakter mevcuttur. Bu bir efsane değil, bir gerçektir. Ancak Ulusal Karakter her insanın karakterini tanımlamaz, genel olarak ulusun insanlarının karakterini anlatır. Her insanın kendine has bir karakteri vardır ancak kişinin bir millete mensubiyetine göre pek çok karakter özelliği benzerdir ve bu özellikler milli karakter olarak açıklanabilir.