Eski Rusya'da Askold kimdir? Hıristiyanlığın oluşum aşamaları

Askold ve Dir

Aşkold ( Oskold, Skald) Ve Yön- Rus devletinin başlangıcı tarihinde adı geçen Rurik'in iki savaşçısı. Gelenek, Rurik'in kendisiyle akraba olmayan ve aileleriyle birlikte Çar-grad'a gitmesi için yalvaran iki "kocası" olduğunu söylüyor: A. ve D. (A. ve D.'nin Rurik'i hoşnutsuzluktan terk ettiğine dair haberler var, bu yüzden "kocaları" için toprakları volostta bir ip veya "ip" ile nasıl ayırarak, kırgın bırakan A. ve D.'yi nasıl mahrum etti). Dinyeper kıyısındaki Kiev kasabasını görmek, saygı duruşunda bulunmak Hazarlar, A. ve D. orada kaldılar, etraflarına birçok Vareg'li topladılar ve kayalıkların topraklarına sahip olmaya başladılar. O dönemde Kiev'in bir genelev olduğunu varsaymalıyız. Varegler ve daha sonra Tmutorokan ve Berlad'ın da olacağı her türden maceracı. Bazı haberlere göre Rurik'ten memnun olmayan birçok kişi Novgorod'dan Kiev'e kaçtı. A. ve D. oldukça büyük bir çetenin liderleri oldular ve kayalıklar onlara itaat etmek zorunda kaldı. A. ve D. bozkır barbarlarıyla ve komşu Slav kabileleriyle savaştılar - Drevlyanlar Ve Ugliç ve Tuna Bulgarlarıyla. Ellerinde hatırı sayılır sayıda asker bulunan A. ve D. ile ekipleri Bizans'a karşı sefere çıktı. Varangian'ın değerli düşüncesi gerçekleşti ve Rus, 866 yılında 200 yelkenli tekneyle yol alırken kendisini Konstantinopolis'in surlarında buldu. Burada Rus, ilk kez Bizans kronograflarında görülen görkemli bir isim kazandı. Yunan ifadelerine göre Askold'un kampanyası, Tanrı'nın Annesinin mucizevi şefaati nedeniyle başarısız oldu: ortaya çıkan bir fırtına Rus teknelerini kırdı ve ekibin kalıntıları prensleriyle birlikte Kiev'e geri döndü. Bizanslılar daha sonra bazı Rusların Hıristiyanlığı benimsediğini ve kendilerine Konstantinopolis'ten bir piskopos gönderildiğini bildirdi. Böylece bu sefer, Hıristiyanlığın ilk tohumlarını Kiev'e taşımış oldu; böylece Kiev'in tarihimizdeki önemi, Ruslar ile Bizans arasındaki çatışma sonucunda daha erken ortaya çıktı. 869'da † Rurik, genç Igor'u bırakarak saltanatı ailesinin en büyüğü olan Oleg'e devretti. Rurik'in gücü yoğunlaştırma arzusunu sürdüren Oleg, kontrolü altındaki tüm kabilelerden (Chud, Slavlar (Ilmen), Meri, Vesi ve Krivichi) oluşan bir orduyla güneye taşındı. A.'nın mezarı üzerine bir kilise inşa edilmiş olması ve tarihçinin ifadesine göre Dirov'un mezarı, St. Irina, A. ve D.'nin Hıristiyan olduğunu belirtiyor. Schlözer ("Oskold und Dir" ve "Nestor", Çeviren: Yazykov, cilt. II, 15) kendisinden önceki yazarların görüşlerini yalanlıyor. Moroshkin, A. ve D. Hazar'ın valileri olarak kabul edildi.

Ansiklopedik Sözlük F.A. Brockhaus ve I.A. Efron. - S.-Pb.: Brockhaus-Efron. 1890-1907 .

Diğer sözlüklerde “Askold ve Dir” in ne olduğuna bakın:

Tarihlerde adı geçen ilk Kiev prensleri Askold ve Dir. Laurentian kasasında (eski) farklı yıllara ait bir giriş, Rurik'in savaşçıları A. ve D.'nin onu Dinyeper'in aşağısındaki Konstantinopolis'e bıraktığını, yol boyunca Kiev'i ele geçirdiğini ve ... Biyografik Sözlük

ASKOLD VE DIR- (9. yüzyılın 9. turunun 2. yarısı?), belki de ilk Rus. İsa prensler. Kısa, eski bir biçimde sözde kaydedilen Kiev (?) efsanesine göre. 90'ların ilk kemeri. XI. yüzyıl (NPL Komisyon Listesinde yansıtılmıştır) ve uzun, birkaç... ... Ortodoks Ansiklopedisi

Askold ve Dir- 60'lı ve 80'li yılların efsanevi Kiev prensleri. 9. yüzyıl A. ve D.'nin biyografisi ve faaliyetlerine ilişkin bilgiler belirsiz ve çelişkilidir. Yaygın kronik efsaneye göre, A. ve D. Varangians, boyar Prens. Rurik, 862'de Konstantinopolis'e gitmek için ondan izin istediler... ... Rus insani ansiklopedik sözlük

Kiev prensleri (9. yüzyılın 2. yarısı). Tarihlere göre A. ve D., Rurik'in boyarlarıydı. 866 yılı civarında A. ve D. önderliğinde Rus, Konstantinopolis'e karşı ilk seferini yaptı. Tarihe göre 882 civarında A. ve D. Novgorod tarafından öldürüldü... ... Büyük Sovyet Ansiklopedisi

Kiev prensleri (9. yüzyılın 2. yarısı). Kronik verilere göre A. ve D.'nin önderliğinde Rus, sözde seferden önce Konstantinopolis'e karşı ilk seferi yaptı. Vareglerin tamamlayıcı çağrıları. Rusların Normanlar ile kimliğinin reddedilmesi. İle… … Sovyet tarihi ansiklopedisi

- ... Vikipedi

Askold ve Dir- Kiev prensleri (9. yüzyılın 2. yarısı). acc. Öngörü altında kronik veriler. A. ve D. Rus', sözde seferden önce Konstantinopolis'e karşı ilk seferi yaptılar. Ortaya çıkan "Varanglıların çağrıları". ek olarak kimliğin reddedilmesi. Ruslar Normanlarla birlikte. Tarihe göre, yaklaşık.... ... Antik dünya. Ansiklopedik Sözlük

Askold ve Dir- (9. yüzyılın 2. yarısı - 9. yüzyılın başı) belki de ilk Rus Hıristiyan prensleri. Prens Oleg tarafından yakalanana kadar Kiev'de hüküm sürdüler. En eski versiyon Askold ve Dir'i bir süre sonra Kiev'e yerleşen uzaylı Varanglılar olarak tasvir ediyor... ... Ortodoksluk. Sözlük-referans kitabı

Askold ve Dir (Radziwill Chronicle) ... Vikipedi

Askold ve Dir'in makalesine bakın... Biyografik Sözlük

B. Olshansky. 908 yazında. Konstantinopolis'e yürüyüş

?—882
Askold - Rurik'in ekibinden Varangian, 864-882'de Kiev Prensi. (Geyik ile birlikte yönetildi).

Geçmiş Yılların Hikayesine göre Askold ve Dir, Konstantinopolis'e karşı bir kampanya sırasında onları serbest bırakan Novgorod prensi Rurik'in boyarlarıydı. O zamanlar kendi prensleri olmayan ve Hazarlara haraç ödeyen Polanlar üzerinde iktidarı ele geçirerek Kiev'e yerleştiler (864).

860 yılında Konstantinopolis'e karşı Rus seferi
Rus savaşçılarının Trizna'sı. G. Semiradsky'nin tablosu.

Chronicle'daki Askold ve Dir isimleri, Rusların Konstantinopolis'e karşı 866 tarihli ilk seferiyle ilişkilendirilir (muhtemelen 860'da gerçekleşti; Bizans kaynakları, Rusların yalnızca bir liderini bildirir, adını belirtmez). Rusya'nın sözde ilk vaftizi. Bu azizin onuruna mezarının bulunduğu yere bir kilise inşa edildiği için Askold'un Hıristiyan adının Nikola adı olması mümkündür.

Askold ve Dir, Rurik ailesinden olmadıkları için onları yasadışı bir şekilde iktidarı ele geçirmekle suçlayan Novgorod prensi Oleg tarafından öldürüldü (882).

Birinci Novgorod Chronicle'a göre, Varegler Askold ve Dir'in Rurik ile bağlantısı yoktur ve Kiev'e Rurik Novgorod'a davet edilmeden önce, ancak Rusların Konstantinopolis'e karşı seferinden sonra gelmişlerdi. Kiev'de kendilerine prens adını verdiler ve Drevlyanlar ve Uglich'lerle savaşmaya başladılar.

Radziwill Chronicle'da Askold ve Dir'in Konstantinopolis'e karşı seferi, 15. yüzyıl

Daha sonraki kaynaklarda açıklama

2. Pskov Chronicle'da (XV. Yüzyıl) şöyle deniyor: “Ve o yaz prensler Rousseau topraklarındaydı; Vareglerden 5 prens vardır, birincisinin ismi Skald (yani Askold), diğerinin ismi Dir, üçüncüsünün ismi ise Rurik...”

Nikon ve Joachim kronikleri, 870'lerdeki olaylar hakkında diğer kaynaklardan bilinmeyen bilgiler içeriyor: Novgorod'daki iktidar mücadelesi sırasında Novgorod soylularının bir kısmının Rurik'ten Askold'a kaçışı, Askold'un oğlunun Bulgarlara karşı mücadelede ölümü ( 872), Askold'un Polotsk'a (872), Krivichi'ye (Rurik'in valilerini yerleştirdiği yer) ve Peçeneklere (875) karşı seferleri. Geçmiş Yılların Hikayesi'nde 866'ya atfedilen Rusların Konstantinopolis'e karşı seferi (860), 874-875 tarihlidir.

Askold ve Dir liderliğindeki Rusların Konstantinopolis'i kuşatması. Patrik Photius ve İmparator III. Michael, Meryem Ana'nın Cübbesi ile deniz yüzeyine dokunuyor. Radzivilov Chronicle.

Eski Rus kroniklerine ek olarak, 15. yüzyıl Polonyalı tarihçi Jan Dlugosz'un (muhtemelen Moskova Rurikovich'lerin aksine Polonya'nın Kiev mirasına ilişkin iddialarını doğrulamak için derlenmiş) çalışmalarında Askold ve Dir'den bahsedilmektedir. Kendi yorumuna göre Askold, Kiev'in kurucusu Kiy'in soyundan gelen bir Polyana prensiydi. Kendisi, Prens Dir'i tahttan indirip otokratik bir hükümdar haline getirmiş olabilecek Prens Dir'in komutanıydı.

Askold'a göre tarih yazımı

Askold'un mezarı, Ivan Bilibin

1919'da akademisyen A. A. Shakhmatov, Prens Askold'u Güney İlmen bölgesiyle (Staraya Russa'nın merkezi) ilişkilendirdi. Onun hipotezine göre Rusa, antik ülkenin orijinal başkentiydi. Ve bu "en eski Rus" 839'dan hemen sonra, İskandinav Ruslarının güneye hareketi başladı ve 840 civarında Kiev'de bir "genç Rus devleti"nin kurulmasına yol açtı. 1920'de Akademisyen S. F. Platonov, gelecekteki araştırmaların A. A. Shakhmatov'un Ilmen'in güney yakasındaki Vareg merkezi hakkındaki hipotezini anlamak ve güçlendirmek için en iyi materyali toplayacağını belirtti. Rus diasporasının önde gelen tarihçisi G.V. Vernadsky de Prens Askold'u Staraya Russa ile ilişkilendirdi.

B. A. Rybakov, Eski Rusya'da “Askold'un tarihçesinin” varlığına dair cesur bir varsayım ortaya koydu.

Çoğu araştırmacıya göre Askold adı Eski İzlanda Haskuldr veya Hoskuldr'dan geliyor. Başka bir versiyona göre ismin yerel Slav kökleri var. B. A. Rybakov, Oskold isminin İskitlerin eski öz ismi olan Skolote'den gelebileceğine inanıyordu.

2010 yılında V.V. Fomin, Eski Rus Rusya'sı (Staraya Russa'nın merkezi) ile “Askold ve Dir'in bağlantılı olduğunu, Rurik oraya yerleşir yerleşmez Ilmen bölgesini terk etmek zorunda kaldıklarını ve ilk kez Varangian Rus'u temsil ettiğini kabul etmenin mümkün olduğunu düşündü. Ladoga'ya yerleşti”

Dir (Ipatiev Chronicle'da ayrıca Dird, ?—882), Askold ile birlikte Kiev'i ele geçiren ve onunla birlikte Novgorod prensi Oleg tarafından öldürülen efsanevi bir Vareg'dir.

Geçmiş Yılların Hikayesine göre, Novgorod prensi Rurik'in boyarıydı. İddiaya göre Askold ile birlikte Dinyeper'den o zamanlar bir prensi olmayan ve Hazarlara haraç ödeyen açıklıklar diyarındaki Kiev'e indiler ve oraya prens olarak yerleştiler. Ayrıca PVL, Rus'un 866 yılında Dir ve Askold liderliğinde Konstantinopolis'e karşı ilk seferini yaptığını (ve Bizans kaynakları seferin 860 yılında gerçekleştiğini belirtiyor), ardından 882 civarında Rurik'in halefi Novgorod prensi Oleg'in geldiğini bildiriyor. , Kiev'i ele geçirdi ve efsaneye göre, Dir ve Askold'u hileli bir şekilde teknesine çekti ve her ikisini de, prenslik haysiyetinin olmaması nedeniyle yönetimlerinin yasadışı olması nedeniyle öldürerek onları Rurik'in oğlu Igor ile tanıştırdı.

Askold ve Dir'in ölümü. F. A. Bruni'nin gravürü, 1839.

Başka bir hipoteze göre Askold ve Dir farklı zamanlarda hüküm sürüyorlardı. Arap coğrafyacı el-Masudi'nin (10. yüzyılın ortaları) güçlü bir Slav hükümdarı hakkındaki mesajında ​​bazen Dir'den söz edilir: “Slav krallarının ilki Dir'in kralıdır, geniş şehirleri vardır ve birçok yerleşim yeri vardır. Müslüman tüccarlar çeşitli mallarla onun topraklarına gelirler." Sonuç olarak Dir, Askold'dan sonra veya hatta onun gelişinden önce hüküm sürebilirdi. Bir versiyona göre, El Mesudi'nin bahsettiği Dir, Peygamber Oleg'den sonra hüküm sürdü, ancak efsanevi Oleg II tarafından yerinden edildi ve öldürüldü (o da kuzeni Igor Rurikovich tarafından 936 civarında kovuldu). Bu versiyona göre, PVL'nin yazarı, Askold'un Peygamber Prens Oleg tarafından ortadan kaldırılmasına ilişkin efsaneyi, Dir'in efsanevi Oleg II tarafından ortadan kaldırılmasına ilişkin efsaneyle birleştirdi. Başka bir versiyona göre Dir, Askold'dan önce Kiev'de hüküm sürdü ve 860 seferine katıldı. Dir'in, 850'lerde Arap halifesine karşı Kafkasya'daki Sanaryan kabilesinin yardım için başvurduğu "Slavların kralı" ile özdeşleştirilebileceği öne sürüldü. Bu "Slavların kralı", 9. yüzyıl yazarı el-Ya'qubi tarafından Bizans ve Hazarya hükümdarlarıyla aynı kefeye konuldu. "Joachim Chronicle" a güvenen V.N. Tatishchev, Askold'un Kiev'e davetinin, diğer tarihçilerin inandığı gibi, Dir'in ölümünden sonra, sırlarda bir hükümdarın bulunmamasından kaynaklandığına inanıyordu. Ancak Tatishchev, Dir'in ortaya çıkmasının kronik metnini okurken bir hata olduğunu düşünüyordu.

Askold'un ölümü. 19. yüzyılın sonlarının bilinmeyen sanatçısı.

Oleg tarafından birlikte öldürüldüğü iddia edilen Askold ve Dir, farklı yerlere gömüldü: “Ve Askold ve Dir'i öldürdüler, onları dağa taşıdılar ve Askold'u, şu anda Olmin'in avlusu olan, şimdi Ugorskaya olarak adlandırılan dağa gömdüler; Olma bu mezarın üzerine Aziz Nikolas Kilisesi'ni inşa etti; Dirov'un mezarı da Aziz İrene Kilisesi'nin arkasındadır." Bir versiyona göre, bu, Askold ve Dir tarihçesinde, Askold'un adının İskandinavya yazımının yanlış okunması nedeniyle ortaya çıkmış olabilecek yapay bir bağlantıya işaret ediyor - Hoskuldr veya Dir ve mezarı hakkındaki yerel efsanelerin etkisi altında.

Başka bir versiyona göre "Dir", birçok kişi arasında varlığı şüphe götürmez olan Prens Askold'un unvanı veya takma adıdır. Sovyet tarihçisi ve Slav bilim adamı Akademisyen Boris Aleksandrovich Rybakov şunları yazdı: “Prens Dir'in kişiliği bizim için net değil. Adının yapay olarak Oskold'a eklendiği hissediliyor, çünkü ortak eylemlerini anlatırken dilbilgisi biçimi bize iki kişinin ortak eylemlerini anlatırken olması gerektiği gibi çift değil tek bir sayı veriyor.

Konstantinopolis'e yürüyüş.

Kardeşlerinin ölümünden sonra gücü elinde yoğunlaştıran Rurik, Novgorod'da yaşadı ve en iyi savaşçılara Krivichi topraklarındaki Polotsk şehirlerini, Mary topraklarındaki Rostov'u, Vesi topraklarındaki Beloozero'yu ve Murom'u verdi ( Oka Nehri üzerindeki aynı adı taşıyan Fin kabilesinin şehri) beslenmek için. Askold ve Dir'in Konstantinopolis'e karşı sefere çıkmasına izin verdi. Askold ve Dir'in kökeni hakkında farklı görüşler vardır. Bir versiyona göre, Rus Kaganı Askold, Kiev'in kurucusu Kiy'in doğrudan soyundan geliyordu. Kiev'i Dir (veya Dmir) ile birlikte yönetti. Başka bir versiyona göre Dir, Askold'un vali olarak görev yaptığı Kiev'in prensiydi. Üçüncü versiyona göre Askold ve Dir, Rurik'in savaşçıları ve yoldaşlarıydı.

Küçük bir ekiple Dinyeper'den Kiev'e gittiler, açıklıklarda durdular ve bir ordu toplamaya başladılar. Kiev halkı Hazarlara haraç ödedi. Askold ve Dir, onları haraçtan kurtaracaklarına söz verdiler ve zengin bir şehre yerleştiler. Deneyimli askeri liderlerin önderliğindeki Varanglılar bozkırda birçok başarılı sefer düzenlediler ve Hazarlar artık Kievlilerden haraç talep etmek istemediler. Dört yıllık aktif savaş ömrü boyunca Askold ve Dir kadrosu önemli ölçüde güçlendi. Konstantinopolis'e yürümeye karar verdiler.

Zorlu seferin hazırlıkları tamamlandı ve 860'ta 200 kale yola çıktı. Dinyeper boyunca Karadeniz'e. Her teknede 40-50 kişi vardı.

Rurik'in Kurban Edilmesi 862.
B. Chorikov'un gravürü. XIX yüzyıl

Yürüyüş için çok iyi bir zaman seçtiler. O yıl Konstantinopolis'te ne bir ordu ne de Araplarla zorlu bir mücadele veren İmparator III. Michael vardı. Başkentte yalnızca Patrik Photius vardı, ancak devlet, dini ve kişisel işlerin yükü altında olan düşmanın işgalini düşünmüyordu. 860 yazında İmparator III. Michael, Araplara karşı bir sefere çıktı. Askold ve Dir tekneleri aceleyle Bizans İmparatorluğu'nun başkentine doğru yola çıktı.

18 Haziran 860'da Konstantinopolis'te hava sakin ve güneşliydi. Aniden kuzeyde boğazda rengarenk bir nokta belirdi ve insanlar dehşet içinde dondu: Rus tekneleri yumuşak dalgayı geçerek şehre yaklaşıyor. Kaleler tam olarak Askold ve Dir'in planladığı rotayı takip etti. Her biri saflardaki yerini biliyordu. Ruslar açıkça birliklerini çıkardı, alçak bir ülke kapısını ele geçirdi ve dış mahallelere dağıldı. Askold ve Dir'in savaşçıları uyum içinde çalıştılar: değerli her şeyi teknelere attılar, ardından evlere ateş açtılar...

Ve Bizans savaşçıları bir düşman saldırısına hazırlanıyorlardı. Konstantinopolis'in yüksek ve güçlü duvarlarını gerçekten umuyorlardı.

Baskının ilk görevini tamamlayan Ruslar şehre yaklaşarak bir set inşa etmeye başladı. Çok az savunma oyuncusu vardı ve ruh halleri hızla değişti. Paniğe ve umutsuzluğa kapılmışlardı. Dışarıda, başkalarının mallarının inatçı aşıkları duvarların altında toplanıyor. Kalenin içinden, birdenbire uyanan bir yanardağ gibi, paniğe kapılan Konstantinopolis'in sesi geliyor.

Ve aniden yanardağ azalmaya başladı: şehirde önemli bir şey oldu. Orada, Ayasofya Kilisesi'nde Patrik Photius sakin ve kararlı bir şekilde konuştu. Ve konuşması tuhaftı. "Yunanlıların ziyaret eden Rusları haksız yere geri çevirdiğini" ve diğer günahları hatırlatarak yurttaşlarını kınadı.

Set büyüdü. Ve bir dünya gücünün başkentinin sakinleri, kendinden emin bir sesin geldiği tapınağa yürüdüler: “Affedildik ve komşumuza merhamet göstermedik. Çok neşeli olanlar herkesi üzdü, yüceltilenler ise herkesin onurunu zedeledi... Sonunda tek umut ve sığınak olan Söz'ün Annesine, O'na başvurmanın zamanı geldi. Ona şöyle haykıralım: “Muhterem Kişi, bildiğin gibi şehrini kurtar!”

Tanrı'nın Annesinin cübbesi Blachernae Kilisesi'nden kaldırıldı ve halk Haç alayına gitti. Patrik ve din adamları tam cüppeler giymiş, pankartlar, ciddi bir koro, bir dizi kasaba halkı ve önünde - mucizevi bir cübbe...

Aşağıdan Ruslar, kale duvarında ve gökyüzünde, tuğla duvarın kenarı tarafından kesilmiş insanları gördüler. Tek bir ruhla birleşen insanlar yavaş yavaş gökyüzünde hareket ediyordu...

Arka arkaya birkaç on yıl boyunca Slavlar Slavlara karşı çıktılar ve birlikleri yoktu, Bizanslıları duvar boyunca yönlendiren ruha güçlü bir destek yoktu. Rurik kılıcını Slavlar arasında düzeni sağlamak için kullandı - başarılı oldu mu? Korku Slavları biraz sakinleştirdi ama yüksek duvar ile Bizans gökyüzü arasında durum farklıydı. Kasaba halkını geçit törenine yönlendiren şey korku değildi.

Bizanslılar sur boyunca yürümeye ve yürümeye devam ettiler. Bir kitle. Şarkıcıların sesleri Ruslar üzerinde büyülü bir etki yarattı. Ruslar çekingen değildi. Ve yaşadıkları duruma korku denemez. Bu daha güçlü bir duyguydu. Ve bu kesinlikle bir duygu değildi, İnançtı. O anda savaşçılar, güneşin parlamasını engellemenin imkansız olduğu gibi, duvardaki insanları da yenmenin imkansız olduğunu anladılar. Ve telaşsız alay, gökyüzü ile duvar arasındaki kenar boyunca setin inşaatçılarına doğru yaklaştığında, Ruslardan biri çığlık attı, aletini attı ve yoldaşlarını da beraberinde sürükleyerek teknelere koştu. Kimse onlara ateş etmedi, kimse onları kovalamadı. Ve sanki ateştenmiş gibi koştular, koştular.

Heyecanlı Ruslar evlerine gittiler...

Photius'un Papa'ya yazdığı bir mektupta belirttiği gibi 867 yılında Rus kabilesi Hıristiyan inancını kabul etti. Bu, Karadeniz bölgesine yerleşen kavimlerden biriydi. Ancak bazı tarihçiler Askold'un Rusya'da Ortodoks inancını ve dolayısıyla ekibinin çoğunu kabul eden ilk kişi olduğunu iddia ediyor.

Konstantinopolis Patriği'nin mesajında ​​​​kaydedilen bu olay, anlatılan olaylardan bir asırdan fazla bir süre sonra gerçekleşen Rus Vaftizi konusunu tartışırken akılda tutulmalıdır.

Hayallerinizi gerçekleştirin. Bu an geldi.

Gabriel Garcia Marquez

Kiev prensleri Askold ve Dir, 862'de Rurik'le birlikte Rusya'ya geldiler. İki yıl boyunca Novgorod prensiyle yan yana mıydılar? ancak 864'te Novgorod'dan ayrılarak Bizans kralına hizmet etmek için Konstantinopolis'e gittiler. Nehirden aşağı inen Askold ve Dir, bu yolculukta Dinyeper Nehri kıyısında, tarihçilere göre kimseye ait olmayan küçük bir şehir keşfettiler. Şehrin kurucuları uzun zaman önce ölmüş ve hükümdarı olmayan şehrin sakinleri Hazarlara haraç ödemişlerdir. Askold ve Dir bu şehri ve ona bitişik toprakları ele geçirdi. Bu kasabanın adı Kiev'di. Böylece, 864 yılına gelindiğinde, Vareglerin Rusya'da iki kontrol merkezi oluşturduğu bir durum ortaya çıktı: kuzeyde Novgorod'da, Rurik'in kontrolü altında, güneyde Askold ve Dir tarafından kontrol edilen Kiev'de.

Bizans'a karşı kampanyalar

Novgorod'dan Kiev prensleri Askold ve Dir'in gittiği Antik Bizans, hizmeti birçok kişi tarafından onur sayılan büyük bir devletti. Bu amaçla Rurik'in silah arkadaşları Novgorod'dan ayrıldı ve sadece yollarında karşılaşılan Kiev şehri planlarını değiştirdi. Antik Bizans'ın Varanglıların yeteneklerini çok takdir ettiğini belirtmekte fayda var. Kuzeyli savaşçılar Bizans ordusunda memnuniyetle kabul edildiler çünkü disiplinlerine ve askeri niteliklerine değer veriliyordu.

Kiev'i ele geçiren prensler Askold ve Dir daha da cesurlaştılar ve Bizans'ın artık Kiev'in düşmanı olduğunu ilan ettiler. Askold ve Dir komutasındaki deneyimli denizciler olan Varanglılar, Bizans'a karşı bir sefer için Dinyeper boyunca yola çıktılar. Toplamda askeri eskort 200 gemiden oluşuyordu. Bizans'a karşı sonraki tüm kampanyalar bu kampanyadan başladı.

Konstantinopolis'e Mart

Askold ve Dir, birlikleriyle birlikte Dinyeper boyunca Karadeniz'e indiler ve orada Konstantinopolis şehrini kuşattılar. Bizans'a karşı seferler yeni başlamıştı; Yunanlılar ilk kez şehirlerinin surlarında İskitler adını verdikleri yeni bir düşmanla karşılaştılar. O dönemde askeri bir seferde bulunan Bizans Prensi Michael 3, şehrin üzerinde yaklaşan tehlikeyle ilgili söylentiler kendisine ulaşır ulaşmaz aceleyle başkentine döndü. Konstantinopolis'te İskitlere karşı zafer ummuyorlardı. Burada kuvvetler eşit olmadığı için bir mucizeye güvendiler. Olan buydu. Şehrin tapınağında bir türbe vardı - şehrin şefaatçisi olarak kabul edilen ve onu defalarca zor durumlarda kurtaran "Tanrı'nın Annesinin Elbisesi" simgesi. Bizans Patrik Photius, ikonu herkesin önünde sessiz olan denize indirdi. Ama kelimenin tam anlamıyla hemen korkunç bir fırtına çıktı. Düşman filosunun neredeyse tamamı yok edildi, sadece birkaç gemi Kiev'e ulaşmayı başardı. Böylece antik Bizans Askold ve Dir'in işgalinden kurtuldu ancak seferler burada bitmedi.

Novgorod'la yüzleşme

879'da Prens Rurik öldü ve arkasında küçük bir varis bıraktı - vesayeti akrabası Oleg tarafından devralınan Prens Igor. Hükümdar olan Oleg, güney topraklarını mülklerine katmaya karar verdi ve 882'de Kiev'e karşı bir sefer başlattı. Oleg, Kiev yolunda Smolensk ve Lyubech şehirlerini ele geçirdi. Büyük bir orduya sahip olan ve askeri becerilerde kendisinden aşağı olmayan prensler Askold ve Dir'in Kiev'i kavga etmeden bırakmayacaklarını öngören Prens Oleg, İgor adına hareket ederek aldatmaya başvurdu. Kiev'e doğru yola çıkarak ordusunun neredeyse tamamını gemilerde bıraktı ve kendisini uzak ülkelerden gelen bir tüccar olarak tanıttı. Kiev prenslerini evine davet etti. Askold ve Dir seçkin konukla buluşmaya gittiler ancak Oleg'in askerleri tarafından yakalanıp öldürüldüler.

Böylece Oleg, Igor adına Kiev'i yönetmeye başladı ve bundan sonra Kiev'in Rus şehirlerinin anası olacağını söyledi. Böylece ilk kez kuzey ve güney Rusya toprakları, adı Kiev Rus olan tek bir devlet altında birleştirildi.

Askold ve Dir, 9. yüzyılın sonunda Kiev şehrini yöneten, Hıristiyanlığa geçen ve eski Rus devletinin temellerini atan efsanevi prenslerdir. Bu genel olarak kabul edilen versiyondur, ancak içinde birçok çelişki vardır.

Kaynaklar

Eski Rusya'nın tarihinden aldığımız bilgiler çoğunlukla Geçmiş Yılların Hikayesinde ve büyük ölçüde ilkine dayanan daha sonraki kroniklerde toplanmıştır. Bu tür belgelerin güvenilirliği modern tarihçiler tarafından sorgulanmaktadır: ve bunun nedeni yalnızca kronolojik yanlışlıklar veya gerçeklerin karıştırılması değildir.

Chronicles defalarca yeniden yazıldı ve buna göre, hatalar yavaş yavaş içlerine sızdı veya daha da kötüsü, olayların şu veya bu siyasi fikir lehine kasıtlı olarak çarpıtılması.

Örneğin Lev Gumilyov, tarihçi Nestor'un tarihi geçmişle yüzleşen politika olarak gördüğüne ve bu nedenle onu kendi yöntemiyle yeniden yazdığına inanıyordu.
Bununla birlikte, bağımsız bilgi kaynaklarınız varsa - yalnızca eski Rus kronikleri değil, aynı zamanda Bizans, Avrupa veya Arap belgeleri de varsa, o zaman genel olarak geçmiş bir dönemin olaylarının resmini geri yükleyebilirsiniz.

Vareglerden Hazarlara

Geçmiş Yılların Hikayesi, Askold ve Dir'in, Konstantinopolis'e (Konstantinopolis) karşı bir sefere çıkması için ona yalvaran Novgorod prensi Rurik'in Vareg savaşçıları olduğunu bildiriyor. Ancak Nikon Chronicle'da Rurik'in düşmanları olarak görünüyorlar: volostların bölünmesinden memnun olmayan savaşçılar, ona karşı düzenlenen ayaklanmaya katılıyorlar.

Öyle ya da böyle, Dinyeper'den aşağı inen Varegler, Kiy'in kurduğu görkemli şehri bir tepede gördüler. Şehirde hükümdar bulunmadığını ve halkın Hazarlara haraç ödediğini öğrenince oraya yerleşip hüküm sürmeye karar verdiler.
Ustyug Chronicle, Askold ve Dir'in "ne bir prensin kabilesi ne de bir boyar olduğunu ve Rurik'in onlara bir şehir veya köy vermeyeceğini" söylüyor. Görünüşe göre Konstantinopolis'e yapılan sefer sadece bir bahaneydi ve nihai amaç topraklar ve prenslik unvanı elde etmekti.
Tarihçi Yu. K. Begunov, Rurik'e ihanet eden Askold ve Dir'in Hazar vasallarına dönüştüğünü iddia ediyor. Hazarların Novgorod ekibi tarafından yenilgiye uğratıldığına dair hiçbir bilgi yok (ve bunu yapmak kolay olmadı), bu da bu versiyonun yaşam hakkına sahip olduğu anlamına geliyor - aksi takdirde Hazarlar (ve onların paralı askerleri) Varanglılara izin vermezdi miraslarını bu kadar kolay elden çıkarmak. Ancak, belki de her iki taraf arasında da bir anlaşma vardı - rezil Varanglıların şahsında Kaganate, güçlü Rurik ile yüzleşmede ciddi yardım gördü.

Konstantinopolis'e Mart

Geçmiş Yılların Hikayesi'ne ek olarak, Rusların (Yunanlıların Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan halklara verdiği isim) Konstantinopolis'e yaptığı baskınları Bizans ve İtalyan tarihçilerden öğreniyoruz, bu da bilgiye daha fazla güvenilirlik sağlıyor. Doğru, tarihlerin belirlenmesinde kaynaklar farklılık gösteriyor: Masal 866 yılını gösteriyor ve Bizans verilerine göre 860-861'dir, ancak Masal'ın hatalı kronolojisini hesaba katarsak, aynı olaylardan bahsettiğimizi varsayabiliriz. .

Araplarla yapılan savaştan bitkin düşen Bizanslılar, Rusların denizden bir saldırı yapmasını beklemiyorlardı. Çeşitli kaynaklara göre Konstantinopolis kıyılarına 200'den 360'a kadar gemi yaklaştı.

Bizanslıların bu ordunun nereden geldiğine dair çok az fikri vardı, ancak tarihçi Nestor, Bizans başkentinin çevresini yağmalayan ve Konstantinopolis'i almakla tehdit eden Askold ve Dir birliklerinden bahsediyor.

Ancak Çar Mikail ve Patrik Photius'un hararetli duası ve En Kutsal Theotokos'un denize batırılmış cübbesi sayesinde bir mucize gerçekleşti: aniden bir fırtına çıktı ve yükselen devasa dalgalar ve kuvvetli rüzgar "Tanrısız Rusların" gemileri dağıldı - çok azı eve dönebildi.

Hıristiyanlar mı, Yahudiler mi?

Bazı kaynaklar, Rusların yenilgisinden sonra Bizans'ın genç Eski Rus devleti ile ilişkiler kurduğunu ve misyonerlik faaliyetlerini burada yürütmeye başladığını bildirmektedir. Filaret Gumilevsky, "tarihin şüphesiz sesine göre, Kiev Rusları, Kiev prensleri Askold ve Dir'in yönetimindeki müjde vaazını dinledi" diye yazıyor.

Ancak Akademisyen A. A. Shakhmatov, Konstantinopolis'e karşı yürütülen kampanyayı anlatan daha eski kroniklerde Askold ve Dir'den söz edilmediğini, isimlerinin daha sonra eklendiğini, ne Bizans ne de Arap kaynaklarında onlar hakkında hiçbir şey söylenmediğini iddia ediyor. Üstelik Kiev prenslerinin Yahudi Kaganlığı ile olası bağlantıları göz önüne alındığında, onların Hıristiyanlığı hakkında konuşmak için henüz erken: Yahudiliğe geçme şansları çok daha yüksekti.

Cinayet

Rurik'in ölümünden sonra Oleg, küçük oğlu Igor'un koruyucusu oldu ve aslında "aptal Hazarlardan" intikam alan Novgorod'un başı oldu. Rezil Varanglıları hatırladı ve bu nedenle 882'de Kiev'e karşı düzenlediği kampanya, sahtekarların yasadışı gücünü ortadan kaldırmayı amaçlıyordu. O dönemde Kiev bir huzursuzluk yuvasına dönüştü; Novgorod topraklarının hoşnutsuz sakinleri sürekli oraya akın ediyordu ve bu nedenle acil önlemler alınması gerekiyordu.

Bununla birlikte, eski Rus kroniklerini büyük ölçüde yeniden anlatan 15. yüzyıl Polonyalı tarihçi Janusz Dlugosz'a göre Askold ve Dir, Kiev'in kalıtsal yöneticileri, Kiy'nin torunları ve dahası kardeşlerdi ve bu nedenle Kiev prenslerinin devrilmesi sadece hain görünmüyor ama aynı zamanda yasa dışı.

Ancak burada Dlugosz'un Polonya'nın Kiev'e yönelik iddialarının geçerliliğini gösterme arzusu anlaşılabilir, çünkü ona göre Kiy, Polonya hanedanının mirasçılarından biridir.

Dir var mıydı?

Tarihe göre Askold, öldüğü yere - Dinyeper'in sağ yüksek yakasına - gömüldü, ancak Dir'in mezarı, mevcut Altın Kapı'dan çok da uzak olmayan Irininsky Manastırı'nın arkasında bulunuyordu. Aralarında üç kilometre mesafe var: garip bir gerçek: aynı gün ölen eş yöneticiler (hatta kardeşler) farklı yerlere gömülüyor!

Bazı araştırmacıların Askold ve Dir'in Kiev'de farklı zamanlarda hüküm sürdüğünü öne sürdüğünü ancak Askold ve Dir'in tek kişi olduğuna inananların da olduğunu belirtmek gerekir. "Haskuldr" isminin Eski İskandinav versiyonunda son iki harf ayrı bir kelimeye ve sonunda bağımsız bir kişiye ayrılabilir.

Ayrıca Konstantinopolis'in Ruslar tarafından kuşatılmasını anlatan Bizans kaynakları, adını vermese de bir askeri liderden bahsediyor.

Tarihçi B. A. Rybakov bize bir açıklama yapıyor: “Prens Dir'in kişiliği bizim için net değil. Adının yapay olarak Askold'a eklendiği düşünülüyor, çünkü ortak eylemlerini anlatırken dilbilgisi biçimi bize iki kişinin ortak eylemlerini anlatırken olması gerektiği gibi çift değil tek bir sayı veriyor.

Kiev prensleri Askold ve Dir'in tarihi, cevapladığından daha fazla soru bırakıyor. Ana bilgi kaynağı olan kronikler maalesef yanlışlıklardan veya gerçeklerin doğrudan çarpıtılmasından muzdariptir ve arkeoloji bize 9. yüzyılda Eski Rus'un yaşamının eksiksiz ve güvenilir bir resmini gösterememektedir. Elbette hala bir şeyler öğrenmemiz gerekiyor, ancak geçen bin yılın perdesi altında pek çok şey gizli kalacak.