Hata yapma korkusu. Hata yapma korkusu ya da hayattaki ana frenimiz

Çocukluğumuzdan beri başarısızlık korkusu her yerde bize eşlik ediyor. Çocuk, çocukluğunda bir şey için övülmeyi bekler ve eğer övgü alamazsa başarısız olduğuna inanır. Aynı şey şurada da oluyor yetişkin hayatı.

Patolojinin tanımı

Başarısızlık korkusu aslında çoğu zaman çocuklukta doğar ve kişi büyüdükçe yanlış bir şey yapma korkusu kalır ve kişi bunun nasıl üstesinden geleceğini bilemez.

İşiniz veya eylemleriniz hakkında olumlu bir değerlendirme almak her zaman mümkün değildir. Bazen eleştirileri dinlemeniz ve başarısız olmanız gerekir. Kendine güvenen ve gelişmiş kişi Eleştiri ve başarısızlıklarla yeterince çabuk başa çıkıyor.

Diğerleri gelecekte bu tür eylemlerden kaçınmaya çalışarak yalnızca başarısızlık korkusunu artırır. Şu ortaya çıkıyor: Bir konuda başarısızlık yaşayan kişi, korkusunun üstesinden gelmek için artık bu konuyu ele almıyor. Onun için kahve yapmanın ciddi bir görev olduğu ve asıl meselenin başarısız olmamak olduğu noktaya geliyor. Yani, kişinin toplumdan tamamen izolasyonu ve patolojik bir başarısızlık korkusu vardır.

Hata yapma korkusuna bilimsel olarak atifobi denir. Bu en yaygın fobilerden biridir. modern dünya. Psikolojide hata yapma korkusunu sosyal sınıf Korkular, çünkü hata yapma korkusu toplumun etkisi altında doğar ve değişir.

Hata yapma korkusuna kapılan kişi, herhangi bir şeyi yapmaya çalışmaktan tamamen vazgeçebilir, çünkü bunu önceden başarısız sayacaktır. Buna karşılık, hata yapmaktan korkan bir kişi, kendini geliştirme ve geliştirme süreci nedeniyle yavaş yavaş sosyal merdivenden düşecektir. kariyer gelişimi onu korkutuyorlar.

Atifofobinin nedenleri

Utanma korkusu tamamen kaynaklanabilir çeşitli nedenlerden dolayı. Baskın neden mevcut olmaya devam ediyor olumsuz deneyim kişi. Başarısızlık korkusu nedeniyle kişi, bir olayla ilgili deneyimini olası tüm deneyimlerine yansıtır.

Bazı insanlar öyle bir başarısızlık korkusu yaşarlar ki, bir şeyi deneyip bir şeye başlama ihtimalini düşünmek bile istemezler. Bu kalıplaşmış düşünce biçimi, insana göründüğü gibi, onu hatalardan korur. Aslında hayatındaki her türlü hareketi engelliyor.

Başarısızlık korkusu, faaliyetler dikkate alınmaksızın yalnızca etkinliklerine göre değerlendirildiğinde de ortaya çıkabilir. kendi ritimleri ve insan nitelikleri. Böyle tek taraflı bir değerlendirmenin sonucu olarak, faaliyete başarısız veya başarılı olmak üzere belirli bir etiket atanır. Bu iki etiketin arasında hiçbir şey yoktur.

İnsanların herhangi bir aktivite yapmaktan korkmasının nedenleri şunlar olabilir:

  • Çocukluk çağındaki çocuğun herhangi bir hata nedeniyle ciddi şekilde cezalandırıldığı çocukluk korkusuyla bağlantı.
  • Bir grupta hata yapamama, herhangi bir hatayla alay etme - çoğu zaman korkunun üstesinden gelememe, okulda veya kolejde bir grup gençte ortaya çıkar.
  • Pek çok korku aynı zamanda çevrenin empoze ettiği sosyal korkulardan da kaynaklanır - kişi diğerlerinden daha kötüyse reddedileceğinden korkmaya başlar.

Korkunun Tezahürleri

Atychiphobia oldukça ifade edilir farklı şekillerde. Bu patolojide korkunun özelliği şu şekilde tanımlanabilir:

  • Kendini tecrit etme - kişi herhangi bir etkinliğe, özellikle halka açık olanlara katılmaktan korkar ve kendisini rahatlık bölgesine kapatır.
  • Kendini sabote etme - Yanlış bir şey yapacağından korkan kişi, bilinçaltında gücünü ve çabalarını baltalar.
  • Hareketsizlik - yanlış bir şey yapmamak için kişi kesinlikle hiçbir şey yapmamaya ve hiçbir şey için çabalamamaya karar verir.
  • Kendine güven eksikliği - hata yapmaktan korkan kişi, yaptığı her şeyin ve edindiği bilgilerin değersiz olduğuna kendini inandırır.
  • Mükemmeliyetçilik, her şeyde en iyi olma ve her zaman en iyiyi koruma arzusudur. liderlik pozisyonları, yalnızca kişinin tamamen kendine güvendiği bir alanda çalışma arzusu.

Hastalığın fiziksel belirtileri

Başarısızlık korkusu sadece zihinsel belirtiler. Bu patoloji aynı zamanda aşağıdakilerle de karakterize edilir: fiziksel koşullar kişi. Örneğin, bir kişi işlerinin çöküşüne yaklaşıyor gibi göründüğünde hızlı bir kalp atışı vardır. Kalpte olası ağrı.

yüzünden panik korkusu nefes almak zordur, göğüste yanma hissi, nefes darlığı, mide bulantısı ve kas spazmları vardır. İshal mümkündür. Bazen sinirsel uyarılma artarken bazılarında ise tam tersine sertlik ve kapalılık mümkündür.

Artan terleme, üşüme ve sıcak veya soğuk hissi vardır. Bazı durumlarda halüsinasyonlar mümkündür, daha sıklıkla işitseldir.

Bir fobiden nasıl kurtulurum

Bu korku kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür, kişisel gelişimini sekteye uğratır ve profesyonel aktivite, kişisel yaşam ve ağ oluşturma. Bu nedenle ileri vakalarda yardımın bir uzman tarafından sağlanması gerekmektedir.

  • Korkunun ilk ortaya çıktığı anları hatırlamaktan korkmayın. Şu ya da bu olayın gerçekleşmemesinin nedenlerini analiz etmek gerekiyor. Sebep dikkatsizlik veya başka bir kişisel faktör olsa bile kendinize çok fazla sorumluluk almamalısınız.
  • Patolojinin nedeni sürekli cehalet veya bilinmiyor olabilir. Bunu önlemek için herhangi bir işe başlamadan önce sağlam bir teorik temele sahip olmalısınız. Daha sonra olası risklerönemli ölçüde azalacaktır.
  • Herhangi bir görevle baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız reddetmeyi öğrenin. Haklı olmadıkça risk almayın.
  • Size verilen görev tamamlanmazsa olası kayıpları ayık bir şekilde değerlendirin. Kaçırılan fırsatlar bazen önemli hale gelir büyük kayıplar korku duygusundan daha fazlası.
  • Her zaman bir yedekleme planınız olsun. Bu şekilde, işler ters giderse onu değiştirebileceğiniz bir güvenlik ağına sahip olacaksınız. Örneğin bir arkadaşınızın veya meslektaşınızın yardımını alın.
  • Daha kararlı olun, herhangi bir gecikme yalnızca korkuyu artıracaktır. Geri çekilemeyeceğiniz bir durum yaratın.
  • Son olarak, başarısızlıkların kesinlikle herkesin başına geldiğine inanın. Ancak en akılcı şey, bunları daha fazla başlangıç ​​​​ve kendinizi geliştirmek için bir sıçrama tahtası olarak kullanmaktır.

Psikologlar bu tür korkuları tedavi etmek için analiz ve öz analiz yöntemlerini kullanırlar ve hastaya herhangi bir girişimi neden başarısızlık olarak değerlendirdiğinin nedenlerini kapsamlı bir şekilde inceleme olanağı verirler.

Çözüm

Başarısızlık korkusu oldukça yaygındır ancak bunun üstesinden gelmek sanıldığı kadar fazla çaba gerektirmez. Derin bir iç gözlem yaparsanız ve kimsenin mükemmel olamayacağı fikrini kabul ederseniz, korku ve hata sorunları arka planda kaybolacaktır. Eğer bağımsız mücadele başarılı olmadıysa bir uzmana başvurmaktan çekinmeyin. Aksi takdirde fobi ciddi boyutlara dönüşebilir. zihinsel bozukluklar ve depresyon.

Hata yapma korkusu her insana tanıdık geliyor. Bu huzursuzluk hissi kişinin aceleci kararlardan ve bunlarla ilişkili sonuçlardan kaçınmasına izin verir, ancak çoğu zaman bizi yavaşlatır ve başarıya götürecek eylemlerde bulunmamızı engeller. Ancak insan hata yapma korkusunu yenebilecek ve ilerlemeye devam edebilecek güce sahiptir. Bir çocuğun ilk düşüşten sonra tekrar denemeyi reddederse bisiklete binip binemeyeceğini veya paten sürebileceğini düşünün. Şişirilebilir halkayı çıkarmazsa yüzmeyi öğrenebilecek mi? Muhtemelen hayır. Hata korkusu bir yetişkini de benzer şekilde etkiler - başarıya giden yolu tıkayarak kişinin yeni girişimlerde bulunmasını engeller.

Hata korkusu (bilimsel adı atychiphobia) ilk bakışta çağımızın bir ürünü ya da kişisel başarısızlığın sonucu gibi görünebilir. Kendiniz karar verin: toplum yeni başarılar ister, başarı için sınırlar koyar, insanları bir şeyi o kadar hızlı başarmaya zorlar ki kişi eylemlerini gerçekleştiremez.

Toplumun bu yapısı ruhu travmatize eden birçok durumu tetikleyebilir. Algılamanın en hassas yaşı çocukluktur ve bugünün çocuklarından hangisi aşırı talepkar bir öğretmen veya ebeveynle karşılaşmamıştır? Bir otorite figürünün kınanmasını gerektirecek bir şey yapma korkusunun nedeni budur.

Daha da önemlisi hata yapma korkusunun evrimsel bir temeli vardır. Oluşmasının sadece bilinçli değil aynı zamanda bilinçsiz nedenleri de vardır. Olma sürecinde insan türü yeni, görünüşte güvensiz eylemlerde bulunma korkusu, Homo cinsinin temsilcilerini yaralanma ve ölümden korudu.

İçgüdülerin kusurlu olması nedeniyle bir zamanlar kişiyi alevlerden ve keskin dişlerden koruyan şey, bilinçaltında güçlenerek modern güvenli bir ortamda çalışmaya devam etmiştir. Alışılmadık eylemler gerçekleştirmeye yönelik içgüdüsel korku, aynı derecede iyi tepki verir. gerçek tehdit ve hayali.

Hata yapmaktan korkan kişi “konfor bölgesinde” kalmaya zorlanır ve engelsiz gelişme ve başarı şansından mahrum kalır. yeni deneyim ve yeni beceriler öğrenin. Hata yapma korkusu çemberi daraltır olası eylemler onu sınırlı bir zihinsel alanda var olmaya zorlayan bir kişi. Bu kişisel durgunluğa ve hatta bozulmaya yol açabilir.

Hata yapma korkusuyla nasıl başa çıkılır?

İşte hata yapma korkusunun üstesinden gelmeye yardımcı olacak birkaç yöntem örneği. Hemen söyleyelim ki evrensel değiller ve herkese uygun değiller. Ayrıca çoğu kişi için korku o kadar yoğundur ki, aşağıdaki tavsiyeleri uygulamaya başlamaları bile zordur. Eğer korku, ondan kurtulmak için bağımsız olarak hareket edemeyecek kadar güçlüyse, korkuya yönelmek daha iyidir. profesyonel psikolog gezinmenize yardımcı olacak doğru yol. Bu uzmanlardan biri psikolog-hipnologdur. Baturin Nikita Valerievich.

Olumlu görünüm

Eyleminizin herhangi bir sonucunu yararlı olarak değerlendirmeye çalışın yaşam deneyimi, size mutlak bir başarısızlık gibi görünse bile. Kendiniz düşünün: Eğer her şey gerçekte olduğu gibi değil de planlandığı gibi ortaya çıksaydı, o zaman asla mevcut sonuçlar, sonuçlar ve gerçekliğin gerçek anlamda anlaşılması. Başka türlü değil de bu şekilde yaparsanız ne olacağını asla göremezsiniz. Ve bu deneyim olumsuz olsa bile, gelecekte onu karşılaştıracak bir şeyiniz olacak ve bu nedenle koşulların başarılı bir şekilde tesadüf etmesi sizin tarafınızdan daha da değerli olacaktır.

İlk başta bu düşünceler oldukça gergin olacak ve kendinizi bu şekilde düşünmeye alıştırmanız zor olacaktır. Ancak yavaş yavaş bu düşünce tarzına alışacak ve içinde bulunduğunuz koşullardan gerçekten değerli dersler çıkarabileceksiniz. Örneğin, gezegendeki en zengin şirketlerden biri olan Facebook'un kabaca "Kürek ama hareket et" anlamına gelen bir sloganı var. Şirketin deneyimi, liderinin riskli kararlar almamış olması durumunda şu anda sahip olduğu başarıya asla ulaşamayacağını doğrulamaktadır.

Pazarlamada farklı bir şey var. slogan“Her “hayır” sizi “evet”e bir adım daha yaklaştırır. Bu farklı şekillerde yorumlanabilir: Her ret, doğru müşteriyle buluşmayı hızlandırır veya her ret, satıcıyı daha bilgili ve başarılı olmaya zorlar. Öyle ya da böyle, bu prensip işe yarıyor; azim ve deneyim ilerlemeyi kaçınılmaz kılıyor.

Sebebini anlamak

Ne olduğunu düşün gerçek sebep endişeleriniz. Bir şeyi yapmaktan kaçındığınızda neden korkarsınız? Bu neye yol açabilir? Belki felaket bir sonuçtan değil, reddedilmekten veya otoritenizin düşmesinden korkuyorsunuz? Hatanızın sonuçları ne kadar somut ve kritik olacak? Onlardan korktuğunuz kadar korkutucu görünüyorlar mı?

Tam tersini düşünün: Görevi üstlenirseniz ne elde edeceksiniz. Riskin sorumluluğunu alırsanız ne kazanabileceğinizi hayal edin. Basit bir gerçeğin farkına varın: etrafımızdaki dünya- sana düşman olan şeytani bir yaratık değil. Hiç kimse iyi bir sebep olmadan yolunuza engel koymayacak ve bu nedenle denemeye değer - ve dünya yolunuza devam etmenize yardımcı olacaktır.

Durmadan hareket etmek

Planladığınız işinizde "filleri parça parça yeme" ilkesini uygulamaya çalışın. Mecazi olarak şu şekilde temsil edilebilir: Önünüzde yemeniz gereken bir fil var. Bir karkasın tamamına baktığınızda bu görev aşılamaz görünüyor. Bu şeyin ne kadar büyük olduğunu ve bununla asla baş edemeyeceğinizi düşünüyorsunuz.

Ancak fili küçük parçalara bölüp azar azar yerseniz sonunda alışırsınız. Diğer şeyler için de durum aynı: ilk başta görev size çok zor geliyor, ama karar vermeye değer. adım adım plan ve her şey daha basit hale geliyor. Küçük adımlar sizi başarıya götürür büyük hedef, asıl mesele yolunuzda durmamaktır, çünkü her adımda daha güvenli ve daha güçlü olursunuz.

Yol boyunca korkuyla iki kez değil birden fazla kez karşılaşacaksınız. Kendinize meydan okumalısınız: Sizi korkutan ve imkansız görünen bir şeyde kendinizi deneyin. Size alışılmadık gelen zorlukların üstesinden gelmek, yeni deneyimler kazanmanıza ve özgüven kazanmanıza, karakterinizi güçlendirmenize, hatta hayatınızda farklı bir felsefe bulmanıza olanak tanıyacaktır. İle toplantı çeşitli zorluklar, daha sonra ortaya çıkan zorluklara daha hazırlıklı olursunuz.

Tüm insanların korkuları olduğunu unutmayın - bu normaldir ve doğası gereği bir kişinin doğasında vardır. Hiçbir şeyden korkmamak mümkün değil. İnsan ancak korkusunun yüzüne baktığında ve defalarca onu yendiğinde cesaret kazanır. Korkuyu görmezden gelerek üstesinden gelemezsiniz.

Engel teşkil etmemelidir tam hayat ve başarıya ulaşmak için çeşitli alanlar. Bir kişi bu korkuyu aşabilir ve zenginlere liderlik edebilir. uyumlu yaşam- Sevdiklerinin desteği şeklindeki arzusu ve güvenli bir ortam yeterlidir. Kendi gücünüz yeterli değilse, yolu ve bunu başarmanın yollarını seçmenize yardımcı olacak bir uzmanla iletişime geçmek mantıklı olacaktır.


Kaynak: http://briankim.net
Çeviri: Balezin Dmitry

İnsanı harekete geçmekten alıkoyan en önemli engellerden biri hata yapma korkusudur. Düşünürseniz bu korkunun aslında diğer korkuların bir derlemesi olduğunu fark edeceksiniz:

başkalarına aptal görünme korkusu; zaman ve kaynak kaybetme korkusu; özgüveninizin zarar görmesi korkusu;

...ve tüm bu korkular tek bir yerde toplanmış - hata yapma korkusu.

Peki bu korkuyu nasıl yenebilirsiniz?

Böyle bir olayın hata olduğu yönündeki korku damgasını kaldırmak gerekiyor. Nasıl? Çok basit.

Hayatınızda KESİNLİKLE HATALAR YAPACAĞINIZI KOŞULSUZ, KAYAÇ KADAR KATI, YÜZDE MİLYON GERÇEK olarak kabul edin.

Bunları yapacaksın, nokta.
Omuzlarınızdan bir yük kalkmış gibi hissedin.
Bu inançla ilerlemenin artık ne kadar kolay olduğunu hissedin.
Hata yapmanın doğal olduğunun da farkına varın.

Siz kusurlu bir insansınız, dolayısıyla kusurlu bir kişinin eylemlerinin de kusurlu olacağını varsaymak oldukça mantıklıdır. Yani yapmaya gerek yok büyük olay yaygın bir hatadan. Bu hatalarla ilgili değil...

Önemli olan HATALARI DÜZELTMEKTİR.

Hataların yardımıyla bir sonraki adımınızı görebilirsiniz. İşte tam da bunun için yaratılmışlar. Hata yapmaktan korkuyorsanız istediğiniz hedefe ulaşmak için ne yapmanız gerektiğini anlayamayacaksınız.

Bazıları şöyle tartışabilir: "Eh, herkes bir hatayla başa çıkabilir teknik tarafşeylerden kimse korkmaz. Peki ya sosyal tarafı?”

Bir hata yaptığınızda diğer insanların gözünde komik görünme korkusuna ne dersiniz? Bunun üstesinden nasıl gelinir?

Sevgilim bu konuda yardımcı olacak Theodore Roosevelt'ten alıntı:

“Ne eleştirmenler ne de ne kadar yanlış olduğunu söyleyenler önemli güçlü adam ya da işleri yapanın nerede daha iyi bir şey yapabileceğine işaret edenler. Övgü eylemin içinde olana aittir; yüzü toz, ter ve kana bulanmış olana; bir şey için şiddetle çabalayan biri; hatasız çaba olamayacağına göre tekrar tekrar hata yapana; hala büyük bir coşku ve büyük bir adanmışlık yaşayan birine; kendini adamış biri değerli hedef; en iyi sonuçta büyük bir başarının zaferini, en kötü durumda ise cüretkar bir girişimin yenilgisini yaşayacak olana. Bu şahsın yeri asla zaferi de yenilgiyi de bilmeyen o soğuk ve çekingen ruhların yanı olmayacaktır.”

Bu alıntıyı biraz daha düşününce şunu anlayacaksınız: Kaçınılmaz olarak büyümeye ve öğrenmeye son verenler hata yapan insanlardır. Bir hedefe doğru ilerlerken birden fazla kez tökezleyecekler, ancak uyum sağlamayı öğrenecekler. yeni durum. Belli bir noktada, bu hatalar dizisi onlar için bir yüke dönüşecek ve bu da, birdenbire gelebilecek bir fırtına durumunda onlara çok yardımcı olacak.

Hata yapmayanlar ise böyle bir fırtınadan büyük zarar görecekler, çünkü “adaptasyon kasları” gelişmemiş olacak... Çok daha zor zamanlar geçirecekler.

Kendiniz için görkemli ve yeni bir şeye başlamak üzereyken nasıl hissediyorsunuz: Sonunda uzun zamandır düşündüğünüz bir proje yaratın, uzun zamandır sıkıcı olan bir işi bırakın ve başka bir iş bulun, kendi işinizi kurun? En çok ne güçlü duygu seni devraldı mı? Heves? Kararlılık? Aksiyona hazır mısınız? Neden her gün kendiniz için bu önemli konuyu erteleyip duruyorsunuz ve hiçbir adım atmıyorsunuz? somut adımlar? Dürüstçe itiraf et, sadece korkuyorsun.

Aynı zamanda kendiniz için "iyi" bahaneler arayabilirsiniz: başlamak için bazı kaynaklara (zaman, para, benzer düşünen insanlar) ihtiyacınız var. Bunların sadece bahane olduğunu kendinize itiraf etmenin zamanı geldi. Sizi yavaşlatan en önemli şey korkudur.

Planladığınız şeye ulaşılamayacağından ya da sonucun beklentilerinizi karşılayamayacağından korkuyorsunuz. Sizi planların uygulanmasını süresiz olarak uzun bir süre ertelemeye, başka bir deyişle planlarınızı asla uygulamaya başlamaya zorlayan şey, "her şeyin ters gideceği ve hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceği" korkusudur.

Hataya yer yok

Herhangi bir yeni girişimden korkmak normaldir. Herkes içgüdüsel düzeyde bilinmeyen bir şeyle karşılaştığında bunu yaşar: "Çizginin ötesinde ne olduğunu, tehlikeli olup olmadığını ve bununla nasıl başa çıkacağımızı görmemiz gerekir." Ancak korkuya rağmen yine de harekete geçmeye başlarsak, her şey yolunda demektir.

Korkunun harekete geçmenizi engelleyen güçlü bir caydırıcıya dönüşmesi başka bir konudur. Eğer onu kontrol etmeyi bırakırsanız, konfor bölgenizde kalmaya çalışırsanız, zamanla bu bölge daha da daralacaktır. Herhangi bir yeni eylemde bulunmak acı verici derecede korkutucu hale gelecektir çünkü bu stres ve şok yaratır ve kişi zaten ne pahasına olursa olsun bu sorunlardan kaçınmaya alışmıştır.

Aynı zamanda kişi, hata yapma korkusunun rehinesi haline geldiğini fark etmeden, her şeyin yolunda olduğunu ve durumun tamamen kontrolünde olduğunu düşünebilir. Korkunun halihazırda eylemlerinize tamamen yön verdiğini ve hayatınızı kontrol ettiğini çeşitli işaretlerle anlayabilirsiniz:

  • Alışılmadık, yeni bir şey deneme korkusu.
  • Kaçınma karmaşık görevler ve projeler.
  • Erteleme ve işleri yarım bırakma alışkanlığı başladı. Çoğu zaman bu işaretler tembelliğin bir tezahürü değil, "yanlış bir şey yapma" korkusunun ve başkalarından gelen eleştirinin bir sonucudur.
  • Mükemmeliyetçilik veya yalnızca mükemmel bir şekilde yapmanızın garanti edildiği şeyi yapma yeteneği.

Bu tür bir korku neden ortaya çıkıyor ve bunun üstesinden nasıl gelinecek?

Diğer birçok korku ve kompleks gibi hata yapma korkusu da erken yaş. Eğer ebeveynler

  • çalışmalarınızı sık sık eleştiriyordum okul ödevi, "yanlış" yapılan bir zanaat veya görev;
  • suiistimal nedeniyle ağır şekilde cezalandırıldı;
  • kategorik olarak inisiyatifi teşvik etmedi ve aklınızdaki şeyi yapmaya başlamadan önce "izin istemenizi" istedi -

her yeni girişimden önce sizde korku yaratmak için her şeyi yaptılar. Olgunlaştın ama senin " iç çocuk"hala istediğini yapmak için onay ve izin bekliyor. İlerlemiş vakalarda bu tür ebeveyn davranışları OKKB'ye (obsesif kompulsif kişilik bozukluğu) yol açabilir.

Erken yaşta edinilen toplumsal bir fiyasko veya başka bir travmatik deneyim de bu tür korkunun oluşmasında önemli rol oynayabilir.

Hata korkusunun pekiştirildiği (veya ebeveynleri konusunda daha şanslı olanlarda oluştuğu) bir sonraki aşama okuldur. Sistem okul notlarıöğrenciye hata yapma hakkı tanınmayacak şekilde yapılandırılmıştır: çalışmayı tamamlar ve eylemlerinin doğruluğuna/yanlışlığına ilişkin genel final puanını etkileyen bir not şeklinde maddi onay alır. Bu durumda elbette değerlendirmeyi "düzeltmek" mümkündür, ancak sonuçlar toplanırken yine de dikkate alınacaktır. Böyle bir sistem, çocuğu yetişkin yaşamından daha katı koşullara sokar: işini yanlış yapan bir uzman, işi yeniden yapma, eksiklikleri düzeltme ve onay alma fırsatına sahiptir. Çocuğun böyle bir hakkı yoktur.

Üstelik belli bir noktada öğretmenin öğrenciye karşı tutumu, öğrencilik döneminde aldığı notların miktarına göre şekilleniyor. eğitim süreci. Öğretmenler gerçek insanlardır ve öğrencileri "zayıf" ve "güçlü" olarak ayırarak "sıralamaları" daha kolaydır. Bir kez "başarısızlar" kategorisine giren bir çocuğun dışarıdan bir konumdan öne geçmesi son derece zor, hatta bazen imkansızdır. Kural olarak, bu, öğretmenin veya okulun değişmesi ve çocuğun "sıfırdan" tarafsız bir şekilde değerlendirilmeye başlaması durumunda gerçekleşir.

Aynı zamanda, bir işaretin yalnızca koşullu bir işaret olduğu ve genellikle belirli bir bloğun asimilasyon derecesini işaretlemek için kullanıldığı bir şekilde unutulmaktadır. müfredat. Öğretmenlerin ve çoğu zaman ebeveynlerin önerisiyle çocuk için başlı başına bir sona dönüşür. Bir sonraki "çifti" alma konusunda paniğe kapılır çünkü... bunun yabancı olma yolunda telafisi mümkün olmayan bir adım olduğunu kesin olarak biliyor. Ve bu “korku eğitimi” 11 okul yılı boyunca gerçekleşiyor!

Bu arada okuldaki “mükemmel” ve “iyi” öğrencilerin, “C” öğrencilerine göre başarısızlıktan daha fazla korktukları fark edildi. Başarısız durumlardan kaçınma konusunda daha eğitimlidirler. Daha başarılı olanların genellikle ortalama ve hatta düşük akademik performansa sahip öğrenciler olması şaşırtıcı değildir. başarılı insanlar. Çocukluktan itibaren başarısızlıkların ve hataların normal olduğunu öğrenmişler ve onlardan korkmayı bırakmışlar veya hiç öğrenmemişlerdir. Okul mükemmeliyetçilerinin genel yarışına katılmadan, gerçekten ilgilendikleri şeyi yaptılar.

Ancak bir yetişkin, kendi sorumluluklarının sorumluluğunu üstlenebilmesi açısından çocuktan farklıdır. duygusal durum. Bu, çocukların korkularının ve komplekslerinin ele alınabileceği ve ele alınması gerektiği anlamına gelir. Ayrıca hata yapma korkunuzu kontrol etmeyi de öğrenebilirsiniz. Bunu yapmanın en etkili yolları

  • Hedefleri doğru belirleme yeteneği;
  • Konfor alanınızın dışına çıkma yeteneği.

Doğru hedef belirleme

Başarısızlık korkusu çoğu zaman kişinin hedef belirlemede zorluk yaşamasına neden olur. Ancak hedef belirleme becerisini geliştirmek, hata yapma korkusuyla mücadele etmeye başlamaktan daha kolaydır. Doğru konumlandırma Hedefler, kişinin tam olarak ne istediğini anlamasına ve arzusunu yerine getirmek için en uygun yolu bulmasına yardımcı olur.

Buna inanılıyor verimli bir şekilde Hedefinize - görselleştirmeye - doğru ilerlemeye başlamak için kendinizi motive edin. Ancak araştırma sonuçları, eğer bir kişi başarısızlık korkusunun pençesindeyse bu tekniği kullanmanın tavsiye edilmediğini gösteriyor: Başarısını hayal etmeye başladığında, başarısızlık korkusuna daha da yerleşebilir ve herhangi bir şeyden vazgeçebilir. Planlarını hayata geçirmeye çalışıyor.

Yapılacak en iyi şey nedir?

Başarısızlık korkusu çok büyükse, başarabileceğinizden emin olduğunuz küçük hedeflerle başlayın. Ancak hedef çok kolay olmamalıdır, aksi takdirde yeteneklerinize güven oluşturmanıza yardımcı olacak neşeli bir üstesinden gelme hissine sahip olmayacaksınız.

Örneğin, oluşturmayı planlıyorsanız bilgisayar oyunu, kendinize hemen bir sonuca ulaşma hedefini koymaya çalışmayın. En basit prototipi geliştirerek başlayın.

Her şey modern gerçeklikte başlıyor, sonra kahraman gidiyor tarih öncesi zamanlar, insana dönüşmesi gereken bir maymunu öldürür ve ardından uzaya gider. Fantezi kanunlarına göre yaşayan bir gezegende, sihirli bir şekilde alternatif bir Dünya'ya taşınır. akıllı varlıklar dinozorlardan kaynaklandı ve oradan geri dönüyor gerçek dünya ve sevgilisini kurtarır.

Ancak bu kavramın gerçekleşmesi kaderinde yoktu. Yerine küresel proje geliştiriciler basit bir fikre odaklandılar: normal bir kahraman anormal bir dünyada hareket ediyor ve bu dünyanın sakinleri kendilerini norm olarak algılıyor. Yavaş yavaş, bu fikir dönüştü ve nükleer kıyametten sonra dünya şeklinde görsel bir düzenlemeye kavuştu.

Will Smith bu yaklaşımı “bir seferde bir tuğla” ilkesi olarak adlandırıyor ve bunu çok açık bir şekilde gösteriyor:

Bir duvar inşa etmeye başladığınızda, "Şimdi en yüksek, en görkemli ve en görkemli olanı yaratacağım" diye düşünmezsiniz. en büyük duvar Dünyada." Sadece tuğla döşemeye başlayın. Her birini elinizden geldiğince koyarsınız. Arkasında bir sonraki var, bir tane daha, bir tane daha... Ve her gün böyle devam ediyor. Sonunda duvarınızın hazır olduğu ortaya çıktı!

"Bir seferde bir tuğla" prensibi, güven kazanmanızı sağlar kendi gücü ve bir bütün olarak projenin korkutucu derecede küresel ölçeğini düşünmeden, bir kişinin kontrol edebileceği görevlere odaklanın.

Elbette küçük görevler bile asıl amacınızla ilgili olmalıdır. Örneğin bu, belirli becerilerde uzmanlaşmak, büyük planınızın uygulanmasında faydalı olacak bilgiler edinmek olabilir. Sonuçları kaydetmeyi unutmayın, her bir "yapı taşına" dikkat edin, böylece daha fazla analiz ve kurulum için daha fazla başlangıç ​​fırsatına sahip olacaksınız. ortak görevler“duvarınızı” inşa etme yolunda.

Hokkabazlık yapmayı öğrenin

IDEO kurucusu David Kelley, hevesli hokkabazlar için John Cassid'in yazdığı Juggling for the Complete Klutz adlı bir kitapla karşılaştığında, onu etkileyen bir şey oldu:

Bu kılavuzun neredeyse yarısı, diğer benzer kitapların aksine, topların nasıl atılacağını ve yakalanacağını öğretmeye ayrılmış değildi; fırlatma kuvvetinin ve bir nesnenin ağırlığının nasıl ölçüleceğini anlatmıyordu. Top düşürme becerisinin nasıl geliştirileceğine adanmıştı. İlk bakışta bu çok aptalca. Hatta topun mutlaka düşeceği gerçeğine alışan beyin, bunu “hata” veya “başarısızlık” olarak algılamayı bırakır. Topun düşmesinin normal olduğu gerçeğine alışır ve kaslara alarm sinyali göndermeyi bırakarak gereksiz yere gerilmelerine neden olur.

David Kelly, herhangi bir şeyi öğrenmek için bu yaklaşımın genel olarak en etkili yaklaşım olduğuna karar verdi. Gerçekten de, hataların normal ve kaçınılmaz olduğunu düşünmek için kendinizi eğitin.

Konfor bölgenizden çıkmanın bir yolu

Konfor alanınızın dışına çıkmanın felaket derecede önemli bir şey gibi görünmediğinden emin olmak için "önemsiz şeylerle" başlayın. Örneğin neden yeni bir hobi edinmiyorsunuz? İlginizi çekebilecek ama aynı zamanda daha önce yaptıklarınızdan farklı olarak tamamen yeni ve sıradışı bir aktivite seçin. Herhangi bir şey olabilir: çizim yapmak, enstrüman çalmak, örgü örmek, vokal yapmak, ağaç oymacılığı, hasır dokuma; kısacası, bir veya iki derste hemen öğrenilemeyecek bir şey.

Doğal olarak yeni bir beceriye hakim olma sürecinde başarısızlıklar ve hatalarla karşılaşacaksınız. Ama bu sadece sizin hobiniz, yani her hatadan trajedi çıkarmanın bir anlamı yok. Tekrar denemeye değer; sonunda bu beceride ustalaşmak istiyorsun, değil mi? Bu "ciddi olmayan" tutum, olası başarısızlıklara ilişkin kaygı düzeyini azaltacak ve hatalara çok fazla önem vermemeyi öğrenmenize yardımcı olacaktır. büyük önem taşıyan. Hokkabazlık örneğinde olduğu gibi bunun normal olduğu fikrine yavaş yavaş alışacaksınız.

Yeni başlayan ve amatör gibi hissetme korkusu, yavaş yavaş yerini, hataların yeni şeyler öğrenmeye engel olmadığı anlayışına bırakacaktır. Belirli bir beceri seviyesine ulaştığınızda özgüven kazanacaksınız. Zamanla bu duygu, ilgi alanlarınızın daha önemli diğer alanlarına da yayılacaktır.

Kendinden şüphe duymanın ve başarısızlık korkusunun, üstesinden gelinemeyecek, doğuştan gelen bir karakter özelliği olduğunu varsaymamalısınız. Zaten 1-1,5 yaşlarında yürüme becerisini kazandığınızda bu konuda oldukça yetenekli olduğunuzu kanıtlamış oldunuz. İlk başta siz de ayaklarınızın üzerinde durmaktan korkuyordunuz ve düşmek canınızı acıtıyordu - ama yürümeyi öğrendiniz!

Sonuçta, sizi hayallerinize yaklaştıracak bir şeye günde en az birkaç dakika ayırmak, oturup hiçbir şeyin işe yaramayacağından korkmaktan daha etkili bir yoldur.

Not:

Üzerinde çalışmaya başladığımızda SmartProgress, biz de şüphelerle eziyet çektik: Başlamaya değer mi? Ve evet biz de korktuk. Ancak korku normaldir; onu görmezden gelip, hayatınıza devam edebilirsiniz. Sonunda “ilginç” ve “beğenmek”, “korkutucu” olmaktan daha güçlü hale geliyor. Ve artık projeye yeni kullanıcılar katılıyor, sayıları giderek artıyor, süreç başladı, yarı yolda kalmadan devam etmek istiyorum.

Kullanıcılarımızdan gelen mektuplar, minnettar incelemeler ve en önemlisi proje katılımcılarının gerçekleşen hedefleri, yarattığımız kaynağın gerçekten gerekli ve faydalı olduğunun kanıtıdır.

Yaptığımız her şeyin mükemmel olduğunu düşünmekten uzağız ama edindiğimiz deneyimler gelişmemize, daha bilinçli hareket etmemize ve çözülmesi gereken görevleri daha net formüle etmemize yardımcı oluyor.

Hedefimize doğru ilerliyoruz ve kendinize koyduğunuz hedeflere ulaşmanızı içtenlikle diliyoruz.

Başlamak korkutucu değil. Hiçbir şeyi değiştirmeye çalışmadan aynı yerde kalmak korkutucu.

Resepsiyonda sıklıkla hata yaptıklarında üzülen çocuklar görüyorum; eğitimsel başarısızlıklardan çok endişe duyuyorlar; C ya da B için ağlıyorlar. sen genç okul çocukları hatalar düşünme sürecinin engellenmesine yol açabilir.

Dikteler ve testler Bu tür çocuklar için bu ciddi bir sınavdır. Önceden endişelenmeye başlarlar; başları ağrıyor, mideleri ağrıyor.

Bu tür çocuklar kendileri için yüksek standartlar koyarlar ve sonuçlarının istenilenden düşük olması durumunda üzülürler. Aynı zamanda başkalarını kıskanmazlar, sadece başarıyı kendileri isterler (sınıfta, olimpiyatta, spor oyunu) ve çok ama çok deneyin.

Hata yapmamaya çalışıyorlar, sabit voltaj ve bu nedenle diğer akranlarından daha çabuk yorulurlar. Bu tür çocukların öğrenmesi daha zordur çünkü güçlü gerginlikçoğu zaman dikkatleri azalır ve dikkatsizlikten değil, hata yapma korkusundan dolayı hata yaparlar. Bazen bir çocuk sınıfta hata yapma korkusunu yaşamın kendisi için önemli olan diğer alanlarına aktarır, örneğin herhangi bir yarışmada takım kaptanı olmayı veya kusurlu olma korkusuyla sahnede performans göstermeyi reddeder...

En şaşırtıcı şey, bu tür çocukların yalnızca çok iyi aileler, ebeveynler onlara çok fazla çaba ve ilgi gösteriyor. Ebeveynlerin kendisi iyi eğitimlidir ve sosyal açıdan başarılıdır, bu nedenle çocukları nasıl yetiştirip yetiştireceklerini sadece istemekle kalmaz, aynı zamanda bilirler.

Bu tür ailelerde çocuklar anne ve babalarını çok severler, onlarla gurur duyarlar ve onlar gibi olmak isterler. Ebeveynlerini zaten yerleşik ve başarılı bireyler olarak görüyorlar. Başarıya ulaşmak için aştıkları yol çocuklara tanıdık gelmiyor ve duygusal anlamlarla dolu değil. Bu nedenle günümüzün ebeveynleriyle herhangi bir karşılaştırma çocukların lehine değildir. Yeterince başarılı olmadıklarını düşünüyorlar. Yaptıkları hatalar bunu doğruluyor, onlara değersiz olduklarını, böyle harika ebeveynlerin sevgisine layık olmadıklarını gösteriyor...

Kural olarak, çoğu ebeveyn hatalarından dolayı çocuklarını azarlamaz veya cezalandırmaz, ancak kendilerini azarlar ve cezalandırırlar. Unutmayın: Çocuk ve ebeveynleri arasındaki ilişki ne kadar yakınsa, birlikte ne kadar çok zaman geçirirlerse o kadar iyi olur. daha güçlü çocuk onları üzmekten korkuyor ve yaptığı her küçük hata onun için büyük bir hataya dönüşüyor. Ve eğer çocuk aynı zamanda içsel olarak hassas, duygusal ve etkilenebilirse, o zaman bir hatayla ilgili endişeler onun hayatına büyük ölçüde müdahale eder.

Hata yapmaktan korkan çocukların ebeveynlerine şunları tavsiye etmek isterim:

  • Yapay olarak kusurlu görünecekleri durumlar yaratın ve bunu çocuğa gösterin. Ebeveynlerin hatalarını gören çocuk, kendisinin olmasına izin verecektir.
  • Çocukların hatalarına nasıl doğru tepki verileceğini öğrenmek önemlidir. "Sorun değil, endişelenme" dememelisiniz çünkü çocuk tam tersini duyacaktır: "Korkunç, endişe." Olumlu kelime dağarcığını kullanmak, "değil" parçacığını hariç tutmak daha etkilidir, örneğin: "Her şey yolunda", "sakin ol", "daha sonra doğru olanı yapacaksın" vb. Bir çocuk bir hatadan çok endişeleniyorsa, onu başka bir şey için övmenin bir yolunu bulmanız gerekir: "Bir hata yaptın ama çok güzel yazdın, ne kadar uğraştığın belli."
  • Çocuğunuza hata yapmasının nedenlerini aramayı öğretmelisiniz, örneğin: "Sağ ile solu karıştırdığınız için hata olabilir, kendiniz düşünün."
  • Hataların öğrenme etkisi kabul edilmelidir. Hayatta yapılan herhangi bir hatadan dolayı üzülmek için değil, onları anlamak ve kişisel değişimi teşvik eden deneyim kazanmak için öğretme rollerini yaşam felsefesi düzeyine yükseltmek mantıklıdır ve şu kelimeleri tekrarlar: "Yapan kişi" hiçbir şey hata yapmaz”, “Başarı” sizi mutlu eder, ancak bir hata size öğretir,” “Akıllı bir insan hatalardan kaçınmaya değil, onları düzeltmeye çalışır” vb.
  • Çocuğa hataların nedenlerini analiz etmeyi ve onunla birlikte kazanılan deneyimi tanımayı öğretmek gerekir.

Çocuklarınızın kırılgan duygusal ruhlarına dikkat ederseniz çok başarılı olacaklar!



Makaleyi beğendin mi? Arkadaşlarınızla paylaşın!